BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/380 Esas 2019/395 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2019/380
Karar No: 2019/395
Karar Tarihi: 10.07.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/380 Esas 2019/395 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/380 Esas
KARAR NO : 2019/395
DAVA : Genel Kurula İzin
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 10/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurula İzin davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin %70 payına sahip hissedarı olduğunu, 2016 yılından beri davalı şirketin organ eksikliği nedeniyle genel kurulun yapılamadığı, bu eksikliğin giderilmemesi halinde TTK 530.maddesi gereği şirketin feshine karar verilmesi tehlikesinin doğacağını, şirketin hali hazırda yönetim kurulu olmadığını, aralarında husumet bulunması nedeniyle bir araya gelmelerinin de mümkün bulunmadığı, bu nedenle genel kurulun toplantıya çağrılamadığını, TTK 410/2 maddesinde yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceğinin belirtildiğini, davalı şirketin genel kurulunu toplantıya çağırmak üzere müvekkiline izin verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı şirketin ticaret sicil kaydına göre, münferit imzayla şirketin temsile yetkili olanın şirkette pay sahibi olan davacı ...'ın olması nedeniyle davalı şirketin temsil sorununun ortaya çıktığı, ayrıca menfaat çatışmasının da meydana geldiği açık olduğundan TMK 426.maddesi gereğince huzurdaki bu davadaki işlemlerle sınırlı olmak üzere davalı şirketi temsil etmek üzere mahkememizce Av. ... şirkete temsil kayyumu olarak atanmış olup, adı geçen tarafından verilen cevap dilekçesinde, genel kurul toplantısına çağrı izninin verilmesine bir diyecekleri olmadığı beyan edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davalı şirketin sicil dosyası celp edilip incelenmiştir. Şirketin en son genel kurulunu 27/05/2016 tarihinde yaptığı ve bu genel kurulun 2013-2014-2015 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısı olduğu, anılan yıllara ilişkin yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablosunun görüşülüp müzakere edildiği, ayrıca yönetim kurulu üyelerinin ibrası konusunda karar alındığı anlaşılmıştır. Aynı tarihli yönetim kurulu toplantısında da yönetim kurulu üyeleri ..., ..., ...'ün katılımıyla gerçekleştirilmiş ve yönetim kurulunun iş bölümü, görev, sorumluluk ve temsil yetkisi dağılımı konusunda karar alındığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sicilde kayıtlı olduğu adresin mahkememizin yargı çevresinde bulunduğu görülmekle, bu davaya bakma konusunda mahkememizin kesin yetkili olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf, TTK 410/2.maddesine dayalı olarak genel kurulu toplantıya çağrı iznini istemektedir. Yönetim kurulunun süresinin dolduğunu ve yönetim kurulu üyelerinin ikisinin yurtdışında olması, ayrıca aralarında husumet bulunması nedeniyle bir araya gelemediklerini, bu nedenle genel kurula çağrı yapamadıklarını ileri sürmüştür.
TTK 362.maddesine göre yönetim kurulu üyeleri en çok 3 yıl süreyle görev yapmak üzere seçilebilirler. Şirketin en son genel kurulu 27/05/2016 tarihinde yapılmış olup, bu tarihte seçilen yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin sona erdiği anlaşılmaktadır.
TTK 410/1 maddesine göre, yönetim kurulu görev süresi dolmuş olsa bile genel kurulu toplantıya çağırabilir. Ancak yönetim kurulunun bir araya gelemediği ve bu gereği yerine getiremediği görülmektedir.
TTK 410/2. maddesi uyarınca yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izniyle tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilecektir.
Davacının şirkette 36.000,00 TL sermaye ile pay sahibi olduğu, şirketin yönetim kurulunun görev süresinin dolduğu, hali hazırda organ eksikliğinin bulunduğu, yönetim kurulunun görev süresi dolmuş olsa bile genel kurulu toplantıya çağırabileceği açık olsa da, yönetim kurulu üyelerinin bir araya gelemedikleri, bu konuda karar alamadıkları kanaatine varıldığından davalı şirketin, davalı şirkette pay sahibi olan davacıya genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacıya, davalı ... A.Ş.'nin genel kurulunu toplantıya çağrı izninin verilmesine,
Harç peşin alındığından mahsubuyla yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK 320.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 10/07/2019
BAŞKAN ...
¸e-imzalıdır
ÜYE ...
¸e-imzalıdır
ÜYE ...
¸e-imzalıdır
KATİP ...
¸e-imzalıdır
