Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/27746
Karar No: 2017/15971
Karar Tarihi: 14.12.2017

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/27746 Esas 2017/15971 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/27746 E.  ,  2017/15971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Suça sürüklenen çocuk ..."in mağdur ..."a karşı işlediği mala zarar verme, mağdur ..."ye karşı işlediği hırsızlık ile mağduru tespit edilemeyen hırsızlık suçları açısından yapılan temyiz incelemesinde;
    Suça sürüklenen çocuğun, mağdur ..."nin kayınpederine ait odun deposundan gayrimuayyen saatte iki adet bisikleti çalması eyleminin, dosya arasında bulunan fotoğraflar ve bilirkişi raporundaki tespitler nazara alındığında deponun etrafının çevrili olmaması ve bisikletlerin de sabit bir noktaya kilitli olmaması karşısında 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı değerlendirildiğinden, tebliğnamedeki TCK"nın 142/1 -b maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/2, 141/1, 31/2. maddelerinde tanımlanan mala zarar verme ve hırsızlık suçları, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık olağanüstü zamanaşımına tabidir.
    Suça sürüklenen çocuk hakkında yargılandığı suçlardan dolayı, CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiş; bu karar 23/11/2011 tarihinde kesinleşmiştir.
    Suça sürüklenen çocuk, 15/10/2012 günü işlediği hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan dolayı yargılanmış ve mahkum edilmiş ve bu karar da kesinleşmiştir.
    Suça sürüklenen çocuğun 3 yıllık denetimli serbestlik süresi içerinde kasıtlı bir suç işlemesi ve bu suçtan kendisine kesinleşmiş mahkumiyet kararı verilmiş olması nedeni ile yargılamanın yapıldığı mahkemece dosya yeniden ele alınıp, 16/05/2014 tarihinde hükmün açıklanmasına karar verilerek mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
    5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 231/8-c maddesi uyarınca, denetim süresinin başladığı 23/11/2011 tarihi ile ikinci suçun işlendiği 15/10/2012 tarihi arasında dava zamanaşımının durduğu dikkate alındığında; durduğu kabul edilen sürenin, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık süreye eklenmesi halinde suç tarihinlerinden, inceleme tarihine kadar olağanüstü dava zamanaşımının geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafıinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    Il-Suça sürüklenen çocuk ...’in mağdur ...’e karşı işlediği hırsızlık ile, mağdurlar ..., ..., ... ve ..."e karşı işlediği hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçları açısından yapılan temyiz incelemesinde;
    5237 sayılı TCK’nın 116/2. maddesi ile kişilerin mesleki faaliyetleri ve meslek icra alanlarının güvence altına alındığı, işyeri kavramının, işin yapıldığı, konut dışındaki yerleri ifade ettiği, mağdur ..."in etrafını biriket duvar ile örüp pencere ve kapı yerlerini boş bıraktığı ve çatısını hasır ile kapattığı alanın etrafını tel örgü ile çevirdiği yerde manav dükkanı işletmesi karşısında bu yerin TCK uygulamasında işyeri olduğu, bu yere kapalı olduğu bir vakitte girilmesinin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturacağı değerlendirildiğinden, tebliğnamedeki atılı suçun oluşmayacağına ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    1-Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden 26/10/2011 tarih, 2009/206 Esas ve 20011/410 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına dair karara atıfta bulunularak gerekçesiz hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2-Suça sürüklenen çocuğun mağdur ...’ın işyerinin önünde bulunan kilitli soğutucunun içerisindeki enerji içeceklerini ve biraları, soğutucunun kilitli sürgüsünü zorlamak suretiyle kiliti açıp soğutucunun kapağını açarak çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK"nın 142/1 1-b ve 143/1. maddelerinde düzenlenen geceleyin kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturmasına rağmen, aynı Yasa"nın 141/2. maddesinden hüküm kurulmak suretiyle suça sürüklenen çocuğa eksik ceza verilmesi,
    3-Mağdur ..."in etrafını biriket duvar ile örüp, pencere ve kapı yerlerini boş bıraktığı ve çatısını hasır ile kapattığı alanın etrafını tel örgü ile çevirdiği yerde manav dükkanı işlettiği, bu yerin kapısının, penceresinin ve çatısının olmaması nedeniyle TCK uygulamasında bina niteliğine haiz bulunmadığı, her hangi bir kilit tertibatı ile de muhafaza altına alınmaması karşısında; suça sürüklenen çocuğun bu yerden avakado çalması eyleminin TCK"nın 141/1, 143/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı halde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 142/1-b, 143/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilerek fazla cezaya hükmolunması,
    4-Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca, fiilin işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaksızın hüküm kurulmasında,
    5- Suç tarihinde 12-15 arası yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 31/2. maddesi uyarınca işlediği işyeri dokunulmazlığının ihlali fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    6-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranının TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
    TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkım kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun mağdur ..."in işyerinin önündeki yaya kaldırımında bulunan soğutucudan çaldığı içeceklerin 55,00 TL değerinde olması, mağdur ...’un fırınından iki seferde toplam 30,00 TL bozuk parayı çalması eylemlerinde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    7-Mağdur ...’in hırsızlık suçu nedeniyle henüz müracaatı bulunmadan, şüphe üzerine yakalanan suça sürüklenen çocuğun üzerlerinden çıkan suça konu eşyalan çaldıkları yeri söylemek suretiyle mağdura iadesinin sağlandığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Yasa"nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
    8-Suça sürüklenen çocuğun mağdurlar ..., ..., ... ve ..."e karşı işlediği işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından hüküm kurulması gerekirken, gerekçeli hüküm başlığında ve hüküm fıkralarında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulduğunun belirtilmesi,
    9-Suça sürüklenen çocuğun mağdur ..."un market olarak çalıştırdığı işyerine bitişik vaziyetteki deposundan zincirleme şekilde hırsızlık yaptığı, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçunu işlediği yerin mağdurun depo olarak kullandığını yer olduğunda duraksama bulunmaması, mağdurun bahse konu yeri depo olarak kullanması sebebiyle bu yerin konut ya da iş yeri olarak değerlendirilmesinin mümkün olmaması karşısında unsurları itibarıyla oluşmayan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    10-Suça sürüklenen çocuğun mağdurlar ... ve ..."a karşı işlediği hırsızlık suçlarından TCK"nın 142/1-b, 143/1, 43/1, 31/2. maddeleri uyarınca tayin olunan 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasından, TCK"nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı uygulama ile suça sürüklenen çocuğun 1 yıl 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafıinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi