Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/14806 Esas 2010/1477 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/14806
Karar No: 2010/1477
Karar Tarihi: 28.01.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/14806 Esas 2010/1477 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2008/14806 E.  ,  2010/1477 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, kıdem, ihbar, kötüniyet tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla
    mesai, hafta tatili, genel tatil, milli bayram alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini
    istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı iş sözleşmesinin haksız,kötü niyetli ve tazminatsız fesih edildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacakları talep etmiştir.
    Davalı; davacının görevinin tenis kortunda tenis oynayan üye ve üye olmayan kişilerin giriş kayıtlarının yapıp üye olmayan misafirlerden belirlenen tahsilatı yaptıktan sonra fiş kesmekten ibaret olup esasen üye. olanlardan ücret alınmadığını, üye olmayan misafirlerden ise ücret alındığını, davacının olay günü üye ile birlikte gelen misafirden aldığı ücreti kasaya koymadığını, fişini kesmediğini ve üye olarak kayda geçirdiğini belirterek, iş akdinin haklı neden ile 4857 sayılı yasa 25/2-e maddesi uyarınca feshedildiğini savunmuştur.
    Mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir.
    İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
    İş sözleşmesinin feshi 4857 sayılı yasanın 25/II-e maddesine dayandırılmıştır. Bilindiği üzere;iş ilişkisi karşılıklı güven esasına dayanan sürekli bir borç ilişkisi olup, bu güvenin sarsıldığı durumlarda, anılan tutumla karşılaşan taraftan böyle bir ilişkiyi sürdürmesini beklemek işin doğasına uygun düşmez. İşçinin sadakat borcu: işverenin işi ve işyeri ile ilgili hukuken haklı menfaatlerini korumak, zarar verici ve risk altına sokabilecek davranışlardan kaçınmayı gerektirir.
    Somut olayda; davacının çalıştığı tenis kortunda üye olmayan misafirden aldığı ücret için fiş kesmediği, aldığı ücreti kasaya koymadığı olay ortaya çıktıktan sonra alınan savunmasında bu hususu doğruladığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla feshin haklı nedene dayandığı kabul edilerek ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.