2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/14552 Karar No: 2020/5062 Karar Tarihi: 03.06.2020
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/14552 Esas 2020/5062 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi'nin verdiği 2020/14552 E. ve 2020/5062 K. sayılı kararda, bir kişinin hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından mahkumiyetine hükmedildiği ve temyiz istemleri incelendiğinde ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Hırsızlık suçundan kurulan hükümde ise temyiz sebebi olabilecek bir hukuki aykırılık bulunmadığı ve istinaf isteminin esastan reddedildiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, kararda CMK'nın 286/2-a, 298, 288 ve 294. maddelerine atıfta bulunulmuştur. CMK 286/2-a maddesi, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddedileceğini belirtmektedir. CMK 298. madde ise temyiz istemiyle neyin talep edildiğinin gösterilmesini şart koşarken, CMK 288. madde de temyizin, hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanacağını belirtmektedir. Son olarak, CMK 294. madde ise temyizin nedenini hükümün hukuki yönüne ilişkin olarak gösterilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; I- Konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz istemlerinin incelenmesinde; Hükmolunan cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık ve müdafiilerinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, II- Hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz istemlerinin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."" ve aynı Kanun"un 294. maddesinin ise; ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık ve müdafiilerinin temyiz istemlerinin, soruşturmada sanığın müdafii atanması talebine rağmen kolluk görevlilerince ifade sırasında avukat bulundurulmadan yasak usul ile alınan sanık ifadesinin hükme esas alındığı, keşif yapılması gerektiğinin gözetilmediği, sanığın hırsızlık suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı, beraat kararı verilmesinin gerektiği, eylemin TCK’nın 165. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, zarar giderildiğinden aynı Kanun’un 168. maddesinin uygulanmasının gerektiği, suç vasfının hatalı tespit edildiği, alt sınırdan ceza tayini yerine teşdiden ceza verilmesinin hatalı olduğu, suça konu malın değerinin fazla olmaması ve sanığın iyi hali göz önüne alınarak cezada indirim yapılması ve TCK’nın 39. maddesinin tartışılması gerektiğinin gözetilmediği ve suç işleme kastının bulunmadığına ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede; Sanık hakkında şikayetçiye yönelik eylemi sebebiyle hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf istemlerinin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi"nin kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 03/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.