Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/24166 Esas 2010/5912 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/24166
Karar No: 2010/5912
Karar Tarihi: 15.03.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/24166 Esas 2010/5912 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/24166 E.  ,  2010/5912 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/08/2009
    NUMARASI : 2009/521-2009/793

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    TTK.nun 688/7.maddesi gereğince bonoda tanzim edenin imzasının, metni örter şekilde yani metnin altına atılması zorunludur. Senede aynı şahıs tarafından birden fazla  imza atılmış ise, bu durum senedin geçerliliğine etki etmez. Bonoda sorumluluğun tek imza ile doğduğu dikkate alındığında, birden fazla atılan imzaların sahiplerinin durumuna göre, asıl borçlu veya aval veren olarak nitelemek mümkündür. Sadece imzadan ibaret aval de mümkündür. Muhatap veya keşideci imzaları dışında bononun ön yüzüne konan her imza aval beyanı sayılır. Bu açıklamalar karşısında sorumluluğun doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunlu olmadığından aval olarak değerlendirilir.
    Takip konusu bonoda keşideci; .... olup, ş. yetkilisinin şirketi temsilen atacağı tek imza ile şirket, senetteki borçtan sorumlu olur. Ancak zorunlu olmadığı halde şirket temsilcisinin bono üzerine attığı ikinci imza, kendisini avalist konumuna sokacağından ve de sadece imza etmek yeterli olacağından (borçlu isminin yazılması zorunlu unsur olmadığından) bonodaki borçtan aynen keşideci gibi sorumludur.  Takip konusu bononun ön yüzünde yer alan (2) adet imza ile bono, keşideci şirket ve avalist . açısından geçerli olup, bu durumda iş bu senetteki imzalardan birinin şirket, diğerinin ise şirket yetkilisi .....adına atıldığının kabulü gerekir. Kaldı ki bu imzalara da adı geçen karşı çıkmamıştır.   
    O halde borçlunun isteminin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
    SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
      

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.