Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2676 Esas 2017/5408 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2676
Karar No: 2017/5408
Karar Tarihi: 04.07.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2676 Esas 2017/5408 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2676 E.  ,  2017/5408 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, aksi Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne, davacının tahsis talep tarihi dikkate alınarak 13.09.2014 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava konusu uyuşmazlık, davacının Mahkemece düzeltilen doğum tarihinin davalı kurumca yaşlılık aylığı bağlanması esnasında nazara alınıp alınmayacağına ilişkindir.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 120/2 maddesi, bazı tereddütlere yol açan uygulamaları önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve belli sigorta kollarında, hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir. Anılan Yasa’nın 120/2.maddesi çok açık olarak "malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında "sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri… esas tutulur." hükmünü içermektedir.
    Hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yapılan bu düzenleme karşısında sigortaya ilk tescil tarihinden sonra yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 09.10.2002 gün ve 2002/21-761 Esas sayılı Kararı da bu yöndedir.
    Bu özel düzenleme dışındaki kesinleşmiş bir yargı kararının uygulamalarda geçerliliğini koruyacağı tartışmasızdır.
    Eldeki davada, davacının doğum tarihi kayden 13.09.1968 iken, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.1984 tarih ve E:1984/142 K:1984/239 sayılı kararı ile 13.09.1966 olarak düzeltilmiştir. Verilen kararın temyiz edilmeden 12.07.1984 tarihi itibari ile kesinleştiği anlaşılmakta olup, mahkemece yaş tashihine dair kararın kesinleşme tarihinin yeniden ve o günkü mevzuat dikkate alınmaksızın belirlenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, davacının ilk kez işe giriş tarihinin (01.07.1984) yaş tashihine dair mahkeme kararının kesinleşme tarihinden önce olması karşısında düzeltilmiş yaşın esas alınamayacağı hususunun dikkate alınması ve tahsis şartlarının da bu kapsamda irdelenmesi gerekli iken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.