12. Ceza Dairesi 2015/12541 E. , 2017/77 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Dava Tarihi : 26/03/2014
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı hakkındaki tutuklama işlemi, 1 Haziran 2005 tarihinden önce gerçekleştiğinden 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 6. maddesine göre, davacının tazminat talebi 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu, 466 sayılı Kanunun 2. maddesine göre "verilen kararların kesinleştiği veya bu iddiaların mercilerince karara bağlandığı tarihten itibaren üç ay içinde" davanın açılması gerektiği, Kanunda öngörülen 3 aylık sürenin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23/03/2010 tarih ve...esas, .... sayılı kararı ile, "kesinleşen kararların tebliğinden" itibaren başlayacağının kabul edildiği, ancak, kesinleşmiş kararların tebliğini öngören bir kanuni düzenleme bulunmaması nedeniyle, kararın tebliğ edilmemesi halinde tazminat davasının hangi sürede açılacağı hususunun belirtilen kararda tartışılmadığı, Ceza Genel Kurulu"nun 06/05/2014 tarih ve...sayılı kararında 466 sayılı Kanuna göre incelenen tazminat davasının usul ve yasaya uygun yapılan kesinleşmesinden itibaren her halükarda 10 yıl içinde, eğer kesinleşmiş beraat kararı tebliğ edilmiş ise tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde davanın açılması gerektiğinin kabul edildiği, incelenen dosya kapsamına göre, beraat kararının 27/11/2008 tarihinde kesinleştiğinin davacıya tebliğ edilmediği ve tazminat davasının 10 yıllık süre içerisinde, 26/03/2014 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.