21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/10551 Karar No: 2007/8401 Karar Tarihi: 21.05.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/10551 Esas 2007/8401 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 2003/606 sayılı dosyadaki ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacının ödeme emrinin iptali için yasal dayanağı oluşmamıştır. 506 sayılı Yasaya göre davacının sorumluluğuna gidilemeyecektir. Ancak 6183 sayılı Yasaya göre davacı ortak olarak borçlu şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan sorumlu olacaktır. Borçlu şirket hakkında gerekli takipler yapılmıştır. Mahkemece yapılacak iş, bu takipler sonucunu araştırmak, özellikle hacizli aracın satışının yapılmışsa borcu karşılayıp karşılamadığı, şayet borcu karşılamamışsa, kalan bakiye borç ile sınırlı olarak davacıyı, ortaklığı devrettiği 12.11.2001 tarihine kadar olan borçtan sorumlu tutmaktır. 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35. maddesi, kanuni temsilcilerin sorumluluğunu düzenler. Bu madde ortakların sorumluluğu ile ilgisi olmadığından somut olayda uygulanamaz. Davalı kurumun temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bo
21. Hukuk Dairesi 2006/10551 E. , 2007/8401 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Tokat 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 02/05/2006 NUMARASI : 711-368
Davacı, 2003/606 sayılı dosyadaki ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı ortağı bulunduğu S. Gıda Giyim Eşya Pazarlama Limited Şti."nin 1997/8, 1999/11-12, 2000/1-5, 2001/1-12 dönemine ait prim borcundan dolayı şirketteki hissesinin tamamını 12.11.2001 tarihinde noterde devrettiği gerekçesiyle borçlu olmadığının tesbitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 80/12 bendi ".... tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı işverenleri ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumludurlar ... " hükmünü içermektedir. Dosyada mevcut Tokat Ticaret Memurluğunun 5.4.2004 tarihli yazısından davacının üst düzey yönetici veya imza yetkisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının 506/80. md. gereğince sorumluluğuna gidilemiyecektir. Ancak, 6183 sayılı yasanın 35. maddesi "... limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan sorumlu olurlar ..." hükmü gereğince takibe tabi tutulabilecektir. Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere borçlu şirketten tahsil imkanı kalmayan amme alacağından davacı ortak olması nedeniyle sermaye hissesi oranında sorumlu olacaktır. Somut olayda Sosyal Sigortalar Kurumu,davacının ortak olduğu borçlu şirket ve diğer ortaklar aleyhine takip başlatmış, haciz bildirgeleri gönderilmiştir. Bu haciz bildirgelerinden borçlu şirket aleyhine yapılan takipte, Tokat 1. İcra Müdürlüğünün 2002/2353 esas sayılı 29.1.2003 tarihli yazısı ile S. Gıda ve Giyim İş. İm. Paz. Lmt. Şirketi adına kayıtlı ...plaka sayılı vasıtanın hacizli olduğu, satılarak paraya çevirme işlemlerinin yapılacağı vs... bildirilmiştir. Bu yazıya Sosyal Sigortalar Kurumunca verilen 30.1.2003 tarihli cevapta satış yapılarak 28.500.000.000 TL alacaktan tenzili istenmiştir. Öte yandan yine borçlu şirket hakkında Tapu Sicil muhafızlığının 24.4.2004 günlü yazısı ile, şirket adına kayıtlı gayrimenkul bulunmadığı bildirilmiştir. Yine 27.7.2000 tarihli haciz bildirgesi ile borçlu şirketin çeşitli bankalardaki varsa hesaplarına el konulması istenmiş bu takipten de sonuç alınamamıştır. Görüldüğü üzere 6183 sayılı Yasanın 35. maddesi gereği borçlu şirket hakkında gerekli takipler yapılmıştır. Mahkemece yapılacak iş, bu takipler sonucunu araştırmak, özellikle hacizli aracın satışının yapılıp yapılmadığı yapılmışsa borcu karşılayıp karşılamadığı, şayet borcu karşılamamışsa, kalan bakiye borç ile sınırlı olarak davacıyı, ortaklığı devrettiği 12.11.2001 tarihine kadar olan borçtan sorumlu tutmaktır. Diğer taraftan mahkemenin gerekçesinde mükerer 35.maddeden de bahsedilerek, borçlu şirketin diğer ortakları aleyhine yapılan takiplerinin sonuçlanması gerekeceğini belirtmeside usul ve yasaya aykırı olmuştur. Zira 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35. maddesi; " Kanuni temsilcilerin sorumluluğu" " başlığını taşır ve "... Tüzel Kişilerle ... tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ... şahşi mal varlıklarından bu kanun hükümlerince tahsil edilir..." hükmünü içerir. Görüldüğü üzere bu madde kanuni temsilcilerin sorumluluğunu düzenlenmiş olup ortakların sorumluluğu ile ilgisi olmadığından somut olayda uygulanamaz. Kaldıki aksine düşünce diğer ortaklarla aynı sorumluluğu taşıyan davacıyı imtiyazlı duruma getirirki buda eşitlik ilkesine aykırıdır. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hkümün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.