18. Ceza Dairesi 2015/31938 E. , 2017/5443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen, 18/11/2014 gün ve 2013/663 esas, 2013/498 sayılı kararında da açıklandığı üzere;
Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir. Aksine, şekli bir yorum ve bakış açısıyla bu bütünlük görmezlikten gelinerek, her bir mağdura yönelik hareketin bağımsız birer fiili oluşturduğunun kabul edilmesi ve gerçek içtima hükümlerinin uygulanması halinde, cezalandırmada adaletsizliğe yol açılacağı gibi "fiilin hukuki anlamda tekliği" prensibine de aykırı davranılmış olacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Ceza İnfaz Kurumunda görevli infaz korumuma memurlarının, ziyaret saati dışında görüş yapılamayacağını söylemeleri üzerine, sanığın mağdurlara sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, olayın devamında “öldürürüm, daha sonra görüşürüz, ben bunun hesabını sorarım” sözlerini söyleyerek tehdit ettiği, ayrıca infaz memurlarından mağdur ...’e karşı camı kapatmasını engelleyerek eline vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde kasten yaraladığı biçiminde yerel mahkemenin kabulü nazara alındığında, sanığın eylemlerinin hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu, sanığa atılı kasten yaralama ve tehdit eylemlerinin de görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olduğu gözetilerek, tek fiille birden çok müştekiye karşı görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işleyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 125/3-a, 43, 265/1, 43 maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Kasten yaralama suçundan kurulan hükümde 86/3-c maddesi yerine, 86/3-a maddesinin tatbiki,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.