1. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1250 Karar No: 2017/6267 Karar Tarihi: 08.11.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1250 Esas 2017/6267 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2017/1250 E. , 2017/6267 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptal tescil davası sonunda ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.04.2014 gün ve 2011/580 esas 2014/299 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 01.11.2016 gün ve 2014/13873 E. 2016/9962 K. sayılı kararın düzeltilmesi süresinde asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, mirasbırakanın yapmış olduğu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle oyçokluğu ile bozulmuş, bozmadan sonra davacılardan ... 21.02.2017 tarihli dilekçesiyle payına ilişkin davasından feragat etmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden çekişme konusu arsa nitelikli taşınmazın tamamın mirasbırakan adına kayıtlı iken taşınmaz üzerindeki binanın 31.12.1990 tarihli yapı ruhsatı ile önce zemindeki iki dükkanın inşa edildiği, 02.05.1994 tarihli yapı kullanma ruhsatı ile dükkanların kullanılmaya başlandığı,06.08.1998 tarihli yapı ruhsatı ile birinci kattaki iki daire inşaatı tamamlanarak 20.06.2001 tarihli yapı kullanma izni ile bir daireyi davalının konut olarak kullanmaya başladığı, murisin 7.02.2011 tarihinde (2/3) payı üzerinde bırakarak, (1/3) payı davalıya devrettiği, kat mülkiyeti oluştuktan sonra da 22.02.2011 tarihinde zemin 4 nolu işyeri ile 1. kat 2 nolu dairenin 1/3 paya karşılık davalı adına tescil edildiği, mirasbırakanın eşi, tarafların annesi ... ve diğer tanık anlatımlarından, davalının çocukluğundan itibaren 30 yıl muris babası ile birlikte çalıştığı, murisin bina yapımındaki maddi katkısı ve emeğine karşılık davalıya taşınmazda pay devrettiği,murisin tüm payı devredebilecekken sadece 1/3 payı devretmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde,temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda asıl ve birleşen davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Anılan hususlar, bu kez yapılan incelemeyle anlaşıldığından asıl ve birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nin 440. maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 01.11.2016 gün ve 2014/13873 Esas 2016/9962 Karar sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Mahkemenin asıl ve birleşen davanın reddine dair 21.04.2014 gün ve 2011/580 Esas 2014/299 Karar sayılı kararının açıklanan nedenlerden ötürü, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince davasından feragat eden davacı ... dışındaki davacılar yönünden ONANMASINA, payına yönelik davasından feragat eden davacı ...’nın davadan feragati nedeniyle hükmün davacı ... yönünden karar verilmek üzere BOZULMASINA, 08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.