Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3962
Karar No: 2017/6263
Karar Tarihi: 08.11.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/3962 Esas 2017/6263 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/3962 E.  ,  2017/6263 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı; davalıya ait şirkette genel müdür olarak çalışıyor iken davalı tarafından silahla ve ölümle tehdit edilerek işyerine çağrıldığını, tapu sicil görevlileri de getirtilmek ve yenilemeden önceki nüfus cüzdan sureti kullanılmak suretiyle işyerinde gerçekleştirilen satış işlemiyle maliki olduğu 226 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki E-5 blok zemin kat 3 no’lu meskenin davalının kendisini ve kızını silahla ve ölümle tehdit etmesi sonucu davalı ... adına tescil edildiğini, zorla senet imzalattırıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile, 30/06/2015 tarihli dilekçesiyle dava konusu taşınmazın davanın seyri sırasında temliki nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 125. maddesi uyarınca davanın tazminat davasına dönüştürülmesine ve 400.000-TL üzerinden harcın tamamlanmasına, 05/05/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerinin 130.000-TL daha arttırılarak tazminat isteğinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davacının zimmetine para geçirmesi nedeniyle borçlarına karşılık dava konusu bağımsız bölümü kendi rızasıyla devrettiğini, davacının tapu ile senedin iptalini temin için böyle bir iddiada bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “yerel mahkemenin bekletici mesele yapmadığı ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/343 esas sayılı (tapu görevlileri hakkında görevi kötüye kullanma suçundan yürütülen ceza dosyası) ceza dosyasının sonucunun beklenilmesi ve orada saptanacak maddi olay ve olguların da değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda ceza dosyasında tapu memurlarının görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiş ve karar kesinleşmiş ise de ceza dosyasında tapu memurlarına isnat edilen eylemlerin somut delil durumu ve olayın oluş biçimi itibariyle tapu devrini geçersiz kılacak işlemlerden olmadığı, davacının ikrah hukuksal nedenine dayalı olarak bu davayı açmış olmakla somut olay itibariyle, davacının gerçek iradesi dışında ve baskı neticesinde tapuyu devir ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar Dairece, bu kez “davalı ... her ne kadar ihkakı hak(tehdit) suçundan delil yetersizliğinden beraat etmiş ve bu karar kesinleşmiş ise de davacı ... ile ilgili hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan açılan ceza davası devam ederken davaya konu taşınmazın satışının yapıldığı, bu satışın Tapu Sicili Tüzüğünün 17. ve 18. maddesine aykırı olarak yani kayıt malikinin başvurusu olmadan davalının işyerinde gerçekleştirildiği, tapu görevlileri hakkındaki ceza davasında davacı ...’e ait 226 parseldeki çekişme konusu taşınmazın satış işleminde davacıya ait imha edilmiş ve kullanılmayan nüfus cüzdan fotokopisinin, vergi ve TC no’sunun yazılı olduğu belge fotokopilerinin davalı ...’in kardeşi olan ... tarafından getirilmesi üzerine işlemin başlatıldığı, davacının bu şekilde mağduriyetine sebep olunduğu, tapu görevlileri hakkında verilen mahkumiyet hükmünde kesinleşen ve saptanan maddi olgulara göre davacının baskı altında olmadan serbest iradesiyle satış işleminin gerçekleştirildiğinden sözedilemeyeceği, hal böyle olunca belirlenen olgular birlikte değerlendirildiğinde davaya konu taşınmaza ilişkin olarak taraflar arasındaki satış işleminin korkutma (ikrah) yoluyla gerçekleşmiş olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davacının iptal ve tescil isteğinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 125. maddesi uyarınca tazminata dönüştürüldüğü gerekçesiyle tazminat isteğinin kabulüne, 530.000,00.-TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davanın reddine ilişkin kararın Dairece 17.12.2013 tarihinde bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası davacı vekilinin 16.04.2015 tarihli duruşmada “taşınmazın satıldığı,davalı adına kayıtlı olmadığı, taşınmaz temlik edilmiş ise de Hukuk Muhakemeleri Kanunu 125. maddesi gereğince yasada öngörülen yetkileri kullanmayacağı,ayrı bir dava konusu yapacağı” şeklinde beyanda bulunduğu, bir sonraki 11.06.2015 tarihli duruşmada davacı vekilinin “bir önceki duruşmadaki beyanından döndüğünü, HMK 125. maddesi gereğince önceki malik davalı ...’e karşı tazminat davası olarak davayı devam ettirdiğini, her ne kadar önceki duruşmada ayrı bir dava konusu yapılacağını beyan etmiş ise de bu beyanının tazminat davası olarak devam etmeyi amaçladığını” belirtmiş olduğu, davacı asilin de aynı tarihli duruşmada “ davayı davalıya karşı tazminat davası olarak devam ettirdiğini” beyan ettiği, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 125. maddesinin re’sen gözetileceğinde kuşku bulunmadığı, davacı vekilinin 16.04.2015 tarihli duruşmadaki beyanının haktan vazgeçme niteliğinde olmadığı, davacı asil ve vekilinin bir sonraki duruşmada isteklerini HMK 125. maddesine göre önceki malik davalı ...’e karşı tazminata dönüştürdüklerine dair beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26.152.23.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi