11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/24532 Karar No: 2014/9613 Karar Tarihi: 16.05.2014
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/24532 Esas 2014/9613 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum edilmiştir. Kararda toplanan deliller incelenerek suçun sübutu kabul edilmiş, savunmanın reddedilmesi sonucu ceza artırıcı sebepler de dikkate alınarak hüküm verilmiştir. Mahkeme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu'nun 9. maddeleri uyarınca, diğer yasal hükümler de göz önünde bulundurularak karar vermiştir. Dolandırıcılık suçunun 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı nedeniyle bozulmuştur. Sanık hakkındaki kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu'nun 9, 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321 ve 322. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi 2012/24532 E. , 2014/9613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetine
I-Sanık hakkında, “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş, sanık hakkında 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK"nun 231. maddesinin uygulanmama gerekçeleri gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- "Dolandırıcılık" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 16.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.