11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/24360 Karar No: 2014/9611 Karar Tarihi: 16.05.2014
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/24360 Esas 2014/9611 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alaplı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılanmıştır. Katılana ait olduğu iddia edilen imzanın kimin tarafından atıldığı konusunda Adli Tıp Kurumu ile Ankara Polis Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından raporlar düzenlenmiştir. Mahkeme, suçun işlendiğine yönelik yeterli delil olmadığı gerekçesiyle sanığın diğer temyiz itirazlarını reddetse de, suçun işlendiğine dair yasal açıklamaların mukayese edilmeden yeni bir yasaya göre karar verildiğini belirterek kararı bozmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır: 765 sayılı TCK'nun 342/1, 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 53.
11. Ceza Dairesi 2012/24360 E. , 2014/9611 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/227116 MAHKEMESİ : Alaplı Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 22/02/2011 NUMARASI : 2008/109 (E) ve 2011/44 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Katılan ve tanık E.. K.."nın savcılıktaki ifadesinde sanığın zorla senet imzalattığına dair beyanda bulunmamaları, 06.06.2007 tarihinde Ankara Polis Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen ekspertiz raporunda suça konu senet üzerinde borçlu adına atılı bulunan imzanın katılana ait olmadığı ve 24.11.2010 tarihinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca borçlu imzasının sanık veya katılanın el ürünü olup olmadığının belirlenemediğine ilişkin tespitler karşısında tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesinde yer alan “lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" hükmü karşısında, sanığın eylemine uyan, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nun 342/1 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun 204/1 ve 53. maddeleri arasında lehe yasanın tespiti amacıyla uygulamalı karşılaştırılma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, somut uygulamalı karşılaştırma yapılmadan 5237 sayılı TCK hükümlerinin tatbik edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.