Esas No: 2010/5327
Karar No: 2010/4826
Karar Tarihi: 07.07.2010
Kadastro - Zilyetlik - Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2010/5327 Esas 2010/4826 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2010/5327 E., 2010/4826 K.
16. Hukuk Dairesi 2010/5327 E., 2010/4826 K.
- KADASTRO
- ZİLYETLİK
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ]
"İçtihat Metni"
Kadastro sırasında 122 ada 37 ve 52 parsel sayılı 18250 ve 84950 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 52 sayılı parsel, dava dışı 122 ada 38 sayılı parsele uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olması nedeniyle, 122 ada 37 sayılı parsel ise kayıt ibraz edilmemesi ve komşularının mera olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar C... Ç... ve arkadaşları, yasal süresi içinde vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 122 ada 37 ve 52 sayılı parsellerin mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar C... Ç... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 122 ada 52 parsel sayılı taşınmaza ait tutanak aslı dosya içerisinde bulunmamaktadır. Oysa ki, kadastro davalarında tutanak aslının dosyada içerisinde bulunması zorunludur. Somut olayda davaya konu taşınmaz hakkında düzenlenmiş bir kadastro tutanağı bulunmakla beraber, yapılan tüm araştırmalara rağmen aslının bulunamadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, kadastro tutanağının ihyası için bir ara kararı verilerek, Kadastro Müdürlüğünden tutanak örneği ve ekleri ile, dosyada mevcut bilgilere göre taşınmaza ait tutanağın aslının yeniden düzenlenmesi istenmeli, tutanak düzenlenip gönderildikten sonra yargılamaya devam edilerek işin esasının incelenmesine geçilmelidir. Mahkemece, tutanağın aslı bu şekilde temin edilip, dosyaya konulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Davacı tarafın 122 ada 37 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacı tarafın dayanağı olan vergi kayıtlarının gayri sabit hudutlu olup miktarı ile geçerli bulunduğu ve 38 sayılı parsele revizyon gördüğü, komşu parsellerin de mera olarak tespit edildiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Davacı taraf 1937 tarih 121 tahrir numaralı vergi kaydına ve irsen intikale dayanmıştır. Vergi kaydı hudutları "yol, dağ, Adil ve Davut" okumaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, vergi kaydı miktar fazlasının zilyetlik yolu ile kazanılıp kazanılamayacağı yönündedir. Keşif sonucu düzenlenen uzman ziraatçı bilirkişi raporunda 37 ve 52 parsel sayılı taşınmazların buğdaygil, baklagil ve yem bitkileri ile kaplı olduğu belirtildikten sonra, "mutlak çayır arazisi niteliğinde olduğu ve başka amaçla kullanılamayacağı" görüşüne yer verilmiştir. Çelişkili bir ifade ile düzenlenmiş olan zirai bilirkişi raporu hükme elverişli olmadığı gibi, taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyetin ne şekilde sürdürüldüğü araştırılmadan, mahkeme gözlemi keşif tutanağına geçirilmeksizin ve tek kişiden ibaret yerel bilirkişi beyanına dayalı bulunan araştırma, inceleme ve uygulama, hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle tüm komşu parseller ile kuzeydeki yoldan sonra gelen taşınmazların, ayrıca güney ve doğudaki Hatuncuk Köyü sınırları içinde kalan taşınmazlara ait tutanakların onaylı suretleri ile dayanakları olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu da hazır olduğu halde keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, uzman ziraat mühendisleri kurulundan arazinin niteliği ile, komşu parsellerden mera olanlar var ise, mera ile arada yapay ya da doğal ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyetin ne şekilde sürdürüldüğü konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, mera ile çekişmeli taşınmazları birarada gösterir yan görünüş krokisi çizdirilmelidir. Yargılama sırasında toplanan delillerin, tutanakların edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişilerinin tamamı tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde yazılı zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmalıdır. Keşifte taşınmazın dört tarafından fotoğrafları çekilmeli, çekişmeli taşınmazın niteliği değerlendirilirken komşu parsellerin nitelikleri, bitki örtüsü, toprak yapısı üzerinde durulması gerektiği, komşu parsellerden mera olarak hükmen kesinleşenler varsa bu parsellere ait dava dosyaları dosya içine alınarak uygulamada bunlardan da yararlanılması gerektiği düşünülmelidir. Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.