Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/8304
Karar No: 2007/8263
Karar Tarihi: 17.5.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/8304 Esas 2007/8263 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespit edilmesi için mahkemeye başvurmuştur. Ancak mahkeme, davacının belirli bir sürede sigortalı olmadığı gerekçesiyle talebini reddetmiştir. Temyiz isteği üzerine yapılan incelemede, davacının prim borcunu toplu halde ödediği ancak bu ödemelerin hangi sürelere ait olduğu bilinmediği ortaya çıkmıştır. Mahkeme, sadece bilirkişi raporuna dayanarak karar verdiği için karar bozulmuştur. Kanunlar ise şu şekildedir:
- 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi: zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranır.
- 2654 sayılı Yasa: 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi değiştirilerek, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiştir.
- 3165 sayılı Yasa: 24. madde değiştirilerek, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüştür.
- 4956 sayılı Yasa: 24. madde değiştirilerek, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getir
21. Hukuk Dairesi         2006/8304 E.  ,  2007/8263 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi      : Kartal 2. İş Mahkemesi
    Tarih                : 09.05.2006
    No                    : 560-366  

    Davacı, 20.04.1982-01.07.1991 tarihleri aarsı Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine     karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine  karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 20.04 1982 -01.07.1991 tarihleri arasında  1479 sayılı Yasa’ya tabii  zorunlu sigortalı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin reddine  karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden davacının verdiği 25.3.1983  tarihli giriş bildirgesi üzerine 20.04 1982 tarihi itibariyle sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği, 13.2.1980-17.2.1982 tarihleri arasındaki dönemde vergi kaydının,  oda ve sicil kaydının olmadığı,  kurumca vergi, oda ve sicil kaydının bulunmadığı  20.04.1982 tarihi itibariyle  sigortalılığının iptal edildiği,  davacının   bu tarihler arasında  1479  sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılık  şartlarının oluşmadığı  görülmektedir.  Davacının  davalı Bağ-Kur’un kendisini  sigortalı  saymadığı   döneme ilişkin süreye yönelik  primlerini   15.7.1985, 21.4.1986, 23.1.1989, 23.2.1989 ve 13.11.1989 tarihlerinde   kurumca belirlenmiş miktara göre topluca ödediği ve sonrasında da düzenli prim ödemesinde bulunduğu  anlaşılmaktadır.
    1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde  zorunlu Bağ-Kur  sigortalılığı için  esnaf sicili veya kanunla  kurulu  meslek kuruluşu kaydı aranırken  20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren  2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı  Yasa"nın  24. maddesi değiştirilecek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için  gelir vergisi  mükellefi olması şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden  muaf olanlar  için meslek kuruluşuna kayıtlı  olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı  Yasa ile 24. madde  değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması  yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur   sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden muaf olanlar için  esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
    Davacının 20.04.1982-1.7.1991 tarihleri arasında  vergi, oda ve sicil  kaydı bulunmadığından sigortalı sayılması mümkün değildir. Ancak davacı, Bağ-Kur’un kendisini  sigortalı  saymadığı   döneme ilişkin süreye yönelik  primlerini ödediğini ileri sürmektedir. Gerçekten Kurumca, hiçbir araştırma yapılmaksızın,  davacının 1985, 1986 ve 1989 yılında topluca prim ödemesi sağlanarak  29.7.1992 tarihine  kadar ödediği primlerin tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Ancak  davacının yaptığı prim ödemelerinin  hangi sürelere  ilişkin  olduğu konusunda bir  açıklık  bulunmamaktadır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış  ancak alınan raporun hükme dayanak alınacak nitelikte olmadığı  anlaşılmıştır.
    Davacı tarafından  yapılan prim ödemeleri, Bağ-Kur’un sigortalı  saymadığı döneme ilişkin ise; primleri tahsil eden ve uzun yıllar bu primleri kullandıktan sonra primi yatırılmış süreyi sigortalılık  süresinden saymayan Kurum işlemi, Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini bulan iyiniyet kuralları ile  bağdaşmadığından Kurum işlemini geçerli  saymak mümkün değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1.10.1997 gün, 1997/10-578. 1997/758 K sayılı kararı da bu yöndedir.
    Yapılacak  iş; davacının sigortalı sayılmadığı döneme ilişkin prim borcu hesaplanarak, bu tarihte yapılan ödemenin , geçmişe dönük  alınıp alınmadığı araştırılmak, alınmış ise hangi süreleri kapsadığı bilirkişi  aracılığı ile tesbit edilerek,  yapılan ödemeler davacının  zorunlu sigortalılık  şartlarını taşımadığı uyuşmazlık dönemine ilişkin süreyi kapsadığı taktirde  davacıyı bu dönemde  1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu  sigortalı saymaktır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki  olgular gözetilmeksizin ve  teknik inceleme yapılmaksızın sadece hatalı hukuki yorum yapılan yetersiz bilirkişi raporu dayanak alınarak  yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup  bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin   bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,  17.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi