Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4445
Karar No: 2021/401
Karar Tarihi: 02.02.2021

Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/4445 Esas 2021/401 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, tefecilik suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanması için CMK'nın 231/5-6 maddeleri gereği değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın suç nedeniyle oluşan zararı gidermediği gerekçesiyle CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar vermiştir. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararlarına göre tefecilik suçunda mağdur veya kamunun zararının tespiti zor olduğundan, CMK 231/6-c maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması mümkündür. Ayrıca, kararda zincirleme suç hükümleri, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve suç tarihinin yanlış yazılması gibi hataların da bulunduğu belirtilmiştir. CMK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: CMK 231/5-6, 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, CMK 231/6-c.
9. Ceza Dairesi         2020/4445 E.  ,  2021/401 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Tefecilik
    Hüküm : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Tefecilik suçlarında CMK 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanma esaslarına ilişkin olarak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/06/2018 tarih ve 2018/149 Esas, 2018/163 Karar ve 13/11/2007 tarih ve 2007/171 Esas, 2007/235 Karar sayılı kararlarında vurgulandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK"nın 231/5-6 maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce hakim tarafından değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
    CMK"nın 231/6-c maddesinde; suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle giderilmesi halinde, maddedeki diğer koşulların da varlığı halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17/02/2015 tarih ve 2014/7-297 Esas, 2015/3 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere; mahkemece, failin işlediği suç nedeniyle mağdurun veya kamunun zararı tespit edilerek, ödeme iradesini ortaya koyup hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanığa bu miktar bildirilerek zararı karşılayıp karşılamayacağı açıkça sorulduktan sonra sonucuna göre hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmelidir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26/05/2015 tarih ve 2013/3-546 Esas, 2015/163 Karar ve 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararlarında vurgulandığı üzere; CMK"nın 231 maddesinin uygulanmasında, suçun işlenmesi nedeniyle mağdurun oluşan zararının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği kabul edilmiştir.
    Tefecilik suçunda; tefecilik yapan failden faiz, komisyon veya başka adlar karşılığında ödünç para alan kişiler, suçun doğrudan mağduru olmadıklarından, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasında bu kişilerin maddi zararlarının göz önüne alınamayacağı açıktır. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun "Kesin hükümsüzlük" başlıklı 27. maddesi karşısında yasanın emredici normlarına aykırı olarak düzenlenen bir tefecilik sözleşmesi nedeniyle, sözleşme taraflarının doğrudan veya dolaylı olarak hukuki korumadan yararlanmaları olanaksızdır.
    Tefecilik suçu nedeniyle kamunun zararına ilişkin olarak ise; yukarıda vurgulanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26/05/2015 tarih ve 2013/3-546 Esas, 2015/163 Karar ve 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararları karşısında, tefecilik fiili nedeniyle oluşan kamunun maddi zararının, kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilecek nitelikte olmadığından CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasında göz önüne alınamayacaktır.
    Sonuç olarak; tefecilik suçlarından kurulan hükümlerde CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasında, aynı Yasanın 231/6-c maddesindeki "Zararın giderilmesi" koşulunun aranması olanaksızdır.
    Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamı, bilgi ve belgelere göre;
    Mahkemece sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulması sonrasında, seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce CMK"nın 231/5 ve 231/6-a-b madde ve bentleri kapsamında değerlendirme yapılması gerekirken "Sanığın suç nedeni ile oluşan zararı gidermediği" gerekçesi ile sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1-Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda atılı suçu birden fazla kez işlediği kabul edilen sanık hakkında zincirleme suç hükümlerini içeren TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
    2-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 04/09/2011 yerine 2012 olarak yazılması,
    4-Sanığın tekrar suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşması nedeniyle cezanın ertelenmesine karar verilmesine rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik değerlendirme yapılırken "Yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılamadığından" denilmek suretiyle, çelişkili gerekçe ile CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.















    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi