Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/53
Karar No: 2010/3929
Karar Tarihi: 31.05.2010

Tapu Kaydı - Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2010/53 Esas 2010/3929 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Hukuk Dairesi 2010/53 E., 2010/3929 K.

16. Hukuk Dairesi 2010/53 E., 2010/3929 K.

  • TAPU KAYDI

 

  • 2863 S. KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU [ Madde 11 ]

"İçtihat Metni"

Yargıtay bozma ilamında özetle "Taşınmaz başında yerel bilirkişiler, tanıklar, arkeolog, ziraatçi ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılarak, fen ve arkeolog bilirkişi aracılığı ile arkeolojik sit haritası, davacının dayandığı tapu kaydının uygulanması, davacının dayandığı tapu kaydının taşınmaza uyup uymadığı, çekişmeli taşınmazın arkeolojik sit alanında kalıp kalmadığı, taşınmazın niteliği hususunda bilirkişilerden rapor alınması, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, ne durumda bulunduğu, kimden intikal ettiği, kim tarafından ve ne zamandan beri kullanıldığı hususlarında bilgi alınması, beyanların doğruluğunun komşu parsellerin tutanakları ve dayanakları ile denetlenmesi, bundan sonra toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, yapılan araştırmaya göre taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığının veya zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı taraf yararına gerçekleştiği ve aynı zamanda 3.derece arkeolojik sit alanında kaldığının anlaşılması halinde de 2863 sayılı Yasa hükümlerince çekişmeli taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine gerekli şerhin verilmesi”

” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 151 ada 5 sayılı parselin davacı S... T... adına tesciline, taşınmazın 3.derece sit alanında kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece çekişmeli taşınmazın 3. derece sit alanı içinde kaldığı ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı taraf yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli bulunmamaktadır. Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz ve tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece yapılan keşifte taşınmazın davacının babasına köy tarafından ev yeri olarak verildiği beyan edildiği halde taşınmazın öncesinin ne olduğu araştırılmamıştır. Ayrıca bozma kararı uyarınca taşınmazın başında keşif yapılmasına rağmen, taşınmazın sit haritasındaki yeri denetime elverişli olarak gösterilmediği gibi, keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporları da çelişkilidir. Fen bilirkişisinin 03.07.2009 tarihli raporunda taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı sınırları içinde kaldığı belirtilmesine karşın, arkeolog bilirkişinin 13.07.2009 tarihli raporunda ise 3. derece doğal sit alanı sınırları içinde kaldığı belirtilmiş, kararda verilen şerhte ise sit alanının niteliği belirtilmemiştir. Doğru sonuca ulaşabilmek için taşınmazın başında yerel bilirkişiler, tanıklar, iki arkeolog ve bir fen bilirkişisinden oluşan kurul aracılığı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kamu orta malı niteliğinde olup olmadığı, zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığı, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, sit haritaları kadastro paftası ile çakıştırılmalı, sit haritası örnekleri dosyaya konulmalı, bilirkişilerden çekişmeli taşınmazın sit alanı içinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise hangi nitelikteki sit alanı içinde kaldığına dair rapor alınmalı, 2863 sayılı Yasa"nın 11. maddesinin 5663 sayılı Yasa ile değişik 2. cümlesi uyarınca 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanlarının zilyetlikle iktisap edilemeyeceği göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de kararda tapu kütüğünün beyanlar hanesine verilen şerhle ilgili olarak sit alanının niteliğinin belirtilmemiş olması da doğru görülmemiş olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi