16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5778 Karar No: 2021/1366 Karar Tarihi: 18.02.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5778 Esas 2021/1366 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/5778 E. , 2021/1366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 11 ve 420 ada 98 parsel sayılı sırasıyla 213.40 ve 619.59 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, davacı ... zilyetliğinde olduğu belirtilerek; 115 ada 11 parsel sayılı taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olduğu, 420 ada 98 parsel sayılı taşınmazın ise 1. derece doğal sit alanında kaldığı gerekçesiyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 115 ada 11 parsel sayılı taşınmaz hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, 420 ada 98 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, “İptaline karar verilen tapu kayıtlarının hangi ada ve parsele ait olduğu açıkça belirtilmeden, infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmuş olmasının isabetsizliğine" değinilen Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 115 ada 11 ve 420 ada 98 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiş olup, aynı zamanda Anayasa"nın 141/3. maddesinin de amir hükmü gereğidir. Mahkeme kararları; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri mutlaka kapsamalıdır. Tarafların hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay"ca kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetlenmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Ne var ki; somut olayda mahkemece, hiçbir somut gerekçe gösterilmeden, yukarıda açıklanan ilkelere aykırı şekilde karar verilmiş olup, hükmün hangi maddi ve hukuki gerekçe ve nedenlere dayandığı tartışılarak değerlendirilmemiştir. Hal böyle olunca; taraflara tebliğ edilen kararda Yasa’nın aradığı anlamda gerekçeli bir hüküm mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerine şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,18.02.2021 gününde oybirliğyle karar verildi.