11. Hukuk Dairesi 2015/14973 E. , 2016/4303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/05/2013 tarih ve 2013/142-2013/215 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı şirkette bulunan hissesini aktif ve pasifiyle davalıya devrettiğini, ayrıca davalının doğacak alacak ve borçları kabul ettiğine dair taahhütname imzaladığını, devirden sonra şirket borçları nedeniyle müvekkili hakkında haciz işlemleri başlatıldığını ve müvekkilinin 6.000 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, bu bedelin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı hakkında icra takibi yapıldığını, takibin itirazla durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve %40 icra tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının 1988 yılında kendisinden 1.000.000 TL (eski TL) alarak hissesini devrettiğini ancak gerekli yasal işlemleri yapmadığı için fiili olarak şirket ortağı olmadığını, aldığı bedeli de vermediğini, takas talebinin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozmaya göre, davaya dayanak yapılan taahhütname TTK"nın 520"inci maddesine uygun bir sözleşme olmadığı, devir işlemlerinin yapılmadığı, dayanılan taahhütname pay devrine bağlı bir taahhütname olup geçersiz bulunduğu, taahhütnameye dayanılarak hak iddia edilmesi mümkün olmadığı, geçersiz sözleşme nedeniyle ancak taraflar verdiklerini geri isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine, 2.400 TL haksız takip tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Dava, İİK 67. maddeye dayalı itirazın iptali davası olup, takibin haksız ve kötüniyetli olması halinde ancak davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilir.Davacı takibinde haksız ise de, kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir.Bu durumda davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru olmayıp hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.