8. Hukuk Dairesi 2013/11985 E. , 2014/5899 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2012/549-2013/290
T.. E.. ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 16.04.2013 gün ve 549/290 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanılarak, kadastro çalışmaları sırasında 711 ada parsel olarak tespit edilen, ancak mülkiyeti ihtilaflı olması nedeniyle malik hanesi boş bırakılan taşınmazın mirasçılık belgesindeki payları oranında vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 711 ada 32 parselin mirasçılık belgesindeki payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, vekâlet ücreti yönünden davacılar vekili, esastan davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde bilgi ve belgeler ile özellikle, Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü"nün cevabi yazılarından; uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan kadastro çalışmaları sırasında 711 ada nolu parselin sınırlandırılmasının yapılarak parsel numarası verildiği, kadastro komisyonunca yapılan inceleme neticesinde, taşınmazın iki farklı tapu kaydı kapsamında kalması nedeniyle tapu kayıtlarından birinin hükmen iptal edilmesi gerektiğinden malik hanesinin açık bırakılmasına karar verildiği, dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 24.01.1964 tarihinde kadastro işlemi yapılmıştır. Genel mahkemelerde açılan davalarda, kural olarak, taraflarca getirilme ilkesi (HMK"nun 25 md) geçerli olup, hâkim kendiliğinden delil toplayamaz. Hâkimin, kanunun öngördüğü istisnalar dışında kendiliğinden araştırma ve inceleme yapma, tapu kaydının ya da kadastro tutanağının malik hanesini doldurma yetki ve görevi bulunmamaktadır. Kadastro Mahkemelerinde ise, bunun tam aksine re"sen (kendiliğinden) araştırma ve inceleme ilkesi geçerlidir. Mülga 766 sayılı Tapulama Kanunu"nun 54. maddesi ve Mer"i 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30.maddesinde malikin kim olduğunun Kadastro Mahkemesi tarafından saptanıp tespit tutanağındaki malik hanesinin doldurulacağı öngörülmüştür. Yukarıda da açıklandığı üzere, dava konusu 711 ada 32 sayılı parselin kadastro tutanağında malik hanesi boş olup taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır.
O halde; Kadastro Mahkemesi"nce, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30. maddesi göz önünde tutularak gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra malikinin belirlenmesi ve malik hanesinin doldurulması zorunludur. Mahkemece, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesi"ne gönderilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"un Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.