19. Hukuk Dairesi 2019/124 E. , 2020/1350 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit ve maddi tazminat davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine ... Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın bozulması üzerine ... Hukuk Dairesince davalıların istinaf talebinin esastan reddine davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne ve buna göre yeniden hükmün kurulmasına ilişkin hükmün davalılardan ... vekilince duruşmalı olarak, davacı şirket temsilcisi ile davalılar ... ve ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılardan ... vekili Av. ..."in geldiği diğer iki davalı vekilinin gelmediği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirketin eski yöneticileri olan davalı... ile davalı ..."un temsil yetkileri sona erdikten sonra diğer davalı ..."ya gerçek bir borç bulunmamasına rağmen 255.000,00 TL bedelli bir bono verdiklerini ve bonodaki düzenlenme tarihinin davalıların yetkili olduğu dönem içeresinde kalan 31.01.2007 tarihi olarak yazıldığını, bu bononun davalı lehtar ... tarafından takibe konulduğunu, icra dosyasında davalıların davacı şirkete ait 25.000,00 TL değerindeki sağlam aracı parçalayarak gayrifaal şekilde haczedilip 2.450,00 TL"ye satılmasına neden olduklarını bu şekilde davacı şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürerek davacı şirketin icra dosyasına konu bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespiti ile %40"dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına ve 25.000,00 TL araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve ... vekili, dava konusu bononun davacı şirketin de içinde yer aldığı aile şirketlerinin mali krize girmesi nedeniyle davacı ... tarafından davalı ..."dan alınan borç para karşılığı verildiğini, paranın aile şirketleri için kullanılması nedeniyle davacı şirketin senet üzerinde avalist olarak yer aldığını bu bakımdan davacının alacaklı ile ticari ilişkisinin bulunmadığını savunmasının anlamsız olduğunu, davacının davalılar hakkındaki suçlamaları nedeniyle .... Asliye Ceza Mahkemesi"nde açılan ceza davasında beraat kararı verildiğini davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davalı ..."nun temel ilişkisinin davacı ile değil diğer davalılarla olduğunu, davalı ..."nun diğer davalılara borç verdiğini, karşılığında dava konusu senedi aldığını, diğer davalı ..."un senedin düzenlendiği tarihte davacı şirketin yetkili temsilcisi olduğunu, davacı ile diğer davalılar arasındaki ilişkilerin senedin alacaklısı olan davalı ..."yu etkilemeyeceğini, davacının haczen satılan araç nedeniyle davalı ..."ya dava yönelmesinin mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, menfi tespit isteğinin kabulü ile davacı şirketin dava konusu senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı ..."nun kötüniyetli olduğu ispat edilmediği için kötüniyet tazminatı isteğinin reddine, maddi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL"nin davalılar ... ve ..."tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik isteğin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı şirket yetkilisi ve davalılar vekilleri istinaf yoluna başvurmuşlardır.
Bölge adliye mahkemesince, davalıların istinaf başvurularının esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun esas yönünden kısmen kabulü ve kısmen reddi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davaya konu senet nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, bononun gerçeğe aykırı düzenlendiğini bildiği anlaşılan davalı ... aleyhine %40 kötüniyet tazminatı verilmesine, aracın değeri olarak belirlenen 25.000,00 TL"nin davalılar ... ve ..."tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı şirket yetkilisi ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 2017/2711 esas ve 2018/52 karar sayılı ve 16/01/2018 tarihli ilamı ile; 1-Menfi tespit davasının konusu olan takip alacaklısı davalı ..."nun takip dosyasındaki alacağını dava açıldıktan sonra dava dışı ..."a temlik ettiği anlaşıldığından davacıya HMK"nun 125. maddesi gereğince davayı mevcut davalıya karşı mı yoksa temlik alana karşı mı sürdüreceği sorulmadan davaya devam edilmesi doğru olmamıştır. 2- Objektif dava birleşmesine konu tazminat davasında davacı şirkete ait aracın rayiç değerinin 25.000,00 TL olduğu bu araçtaki önemli parçaların sökülmesi nedeniyle aracın icrada 2.450,00 TL"ye satılması ve bu paranın da şirketin araçla ilgili borçları yönünden vergi dairesine gönderilmesi karşısında davacı şirketin zararının aradaki fark olan olan 22.550,00 TL olmasına rağmen davalılar ... ve ..."un 25.000,00 TL ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır. 3- Objektif dava birleşmesine konu menfi tespit davasında Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davalı ...’nun ceza soruşturması sırasında dava konusu bono dışında başka bir bonoya ilişkin beyanının dava konusu bonoya ilişkin kabul edilerek karara gerekçe yapılması doğru olmamıştır. Ancak dosyadaki belgelere göre davalılar ... ve ...’un her ikisinin de davacı şirketi temsile münferiden yetkili bulundukları, kendilerinin keşideci olduğu bonoda davalı ...’un şirketi temsil yetkisini kötüye kullanarak davacı şirketi bonoda avalist yaptığı temsilerinin temsil yetkisin kötüye kullanması nedeniyle bu aval işleminin batıl olduğu ve bu nedenle davacı şirketin dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadığı anlaşılmaktadır. Zira temsilcinin kendisiyle işlem yapması kural olarak yasaktır. Temsilcinin izinsiz olarak kendisiyle yaptığı işlem sakat bir işlemdir. Bu işlem temsil olunanı bağlamaz. Özenli bir temsilci, iyiniyet ve sadakat borcu gereği, temsil ettiği şirketin çıkarına aykırı olarak bir işlem yaparsa bu işlem kural olarak temsil görevinin dışında kalır. ( Doç. Dr. Erol Ulusoy, Anonim Şirketlerde Şirketle İşlem Yapma Yasağı ve Çifte Temsil, Ankara, 2005, S: 67-78-228 ) Öte yandan davalılar ... ve ...’a karşı ileri sürülen davacı iddiası ve oluşa göre bu ikisine husumet yöneltilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi menfi tespit davasıyla ilgili gerekçesinde yukarıda açıklanan temsil yetkisinin kötüye kullanılması üzerinde durmalıdır. 4-Davacının istinaf başvurusu masraflarının ve harçlarının istinaf kararında davacının yargılama giderlerine dahil edilmemesi de doğru görülmemiştir. " gerekçeleriyle bozulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, bozmaya uyma kararı verilerek tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin 11/09/2018 tarihli celsede davayı davalı ..."ya karşı yürüttüklerini beyan ettiği, davalılar ... ve ..."un her ikisinin de münferiden davacı şirketi temsile yetkili bulundukları, kendilerinin keşideci olduğu bonoda davalı ..."un şirketi temsil yetkisini kötüye kullanarak, davacı şirketi bonoda avalist yaptığı, temsil yetkisinin kötüye kullanılması nedeniyle bu aval işleminin batıl olduğu ve bu nedenle davacı şirketin dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadığı, objektif dava birleşmesine konu tazminat davasında davacı şirkete ait aracın rayiç değerinin 25.000,00 TL olduğu bu araçtaki önemli parçaların sökülmesi nedeniyle aracın icrada 2.450,00 TL"ye satılması ve bu paranın da şirketin araçla ilgili borçları yönünden vergi dairesine gönderilmesi karşısında davacı şirketin zararının aradaki fark olan olan 22.550,00 TL olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davalılar ..., ... ve ..."nun istinaf isteğinin reddine, davacının istinaf isteğinin kısmen kabulü kısmen reddi ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, menfi tespit davasının kabulü ile davacı şirketin ... İcra Müdürlüğü 2008/25380 Esas sayılı takip dosyasında takibe ve davaya 31/01/2007 keşide tarihli, 30/10/2007 vade tarihli, 255.000,00 TL bedelli, keşidecileri ... ve ..., müşterek borçlusu davacı şirket, lehtarı ... olan bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, Davalı ..."nun takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine, maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne 22.550,00 TL"nin 24/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- İstinaf mahkemesince davacının takip alacaklısı ..."ya yönelik kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de davacının her üç davalı hakkındaki şikayeti üzerine dava konusu senetle ilgili açılan ceza davasında ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı Yargıtay 15. Ceza Dairesince davaya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş olması nedeniyle ceza davası sonucunda davacı şirketin eski yöneticileri davalılar ... ile ..."a isnat edilen nitelikli dolandırıcılık suçuna davalı ..."nun da iştirak ettiğinin kabulüyle davalı ... hakkında mahkumiyet kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde davalı ... aleyhine talep edilen kötü niyet tazminatı talebi kabul edileceğinden ceza mahkemesi kararının sonucunun beklenilmesi gerekir. Ceza Mahkemesi kararı beklenilmeden karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın...Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 07.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.