Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1394
Karar No: 2017/6210
Karar Tarihi: 07.11.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1394 Esas 2017/6210 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/1394 E.  ,  2017/6210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.11.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ile temyiz edilen davacı ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacı, 18985 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın bodrum katındaki dairenin maliki olduğunu, davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın anılan daireyi işgal ettiğini, aralarındaki husumetin uzun zamandır sürdüğünü ileri sürerek, davalının el atmasının önlenmesine ve 26/10/2007 tarihinden başlamak suretiyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacı ile yaptıkları satış vaadi sözleşmesine dayanarak açtığı iptal ve tescil davası neticesinde çekişmeli taşınmazda paydaş haline geldiğini, çekişmeli dairenin maliki olup bu sıfatla ikamet ettiğini, davacının aralarındaki sözleşmeye uymadığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece; " öncelikle davada ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, anılan husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de, kısa kararda sadece ecrimisil isteği bakımından hüküm kurulmasına karşın, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında elatmanın önlenmesi isteği bakımından da karar tesis edilmiş olması kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratacak nitelikte olup, isabetli değildir. " gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile davalının el atmasının önlenmesine ve davacının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 18985 parsel sayılı taşınmazın 144 m2 alana sahip arsa niteliğinde olduğu, ancak üzerinde kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmamış 5 katlı 11 daireden müteşekkil bir binanın bulunduğu, davacı ...’un 1/10 oranında, davalı ...’nun ise 1/20 oranında paydaş olduğu,...’in 1/20 payını 3. kişiden 03/06/2010 tarihinde edindiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın eskiye dayandığı,... 2. Noterliği’nin 22/10/1991 tarih ve 43484 yevmiye no’lu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile davacı ( müteahhit ) ...’un çekişmeli 18985 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın bodrum katındaki daireyi ( eldeki davada dava konusu ) davalı ...’na satmayı vadettiği ve aynı tarihte teslim ettiği, ne var ki...’ın tapu müdürlüğünde daireye karşılık gelen pay yönünden ferağ işlemlerini yaptırmaması üzerine... tarafından ... aleyhine satış vaadine dayalı açılan tescil davası neticesinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/05/1993 tarih ve 1993/135 E 1993/364 K sayılı ilamı ile taraflar arasında imzalanan 24/05/1993 tarihli sulhün tasdikine karar verildiği, 24/05/1993 tarihli sulh sözleşmesinde ...’ın uyuşmazlık konusu bodrum katındaki daireyi bedeli karşılığında...’e sattığını kabul ederek kat mülkiyeti kurdurup ...’e tapuda devretmeyi kabul ettiği, ne var ki ... tarafından anılan yükümlülük yerine getirilmediğinden ... ve ...’ın (...’tan satış vaadi ile daire satın alan farklı bir kişi ), ... aleyhine satış vaadine dayalı yeni bir dava açmaları neticesinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01/02/1994 tarih ve 1993/494 E 1994/48 K sayılı ilamı ile taraflar arasında imzalanan 14/10/1993 tarihli sulhün tasdikine karar verildiği, 14/10/1993 tarihli sulh sözleşmesinde ...’ın çekişmeli taşınmazda maliki olduğu 1/10 payını 1/5’er oranda ... ve ...’e tapuda devretmeyi kabul ettiği, ancak ... tarafından kararlaştırılan devrin yine yapılmadığı, öte yandan farklı bir hukuki ilişki nedeniyle ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11/11/1993 tarih ve 1992/646 E 1993/614 K sayılı ilamı ile ...’un çekişmeli taşınmazda bulunan 1/10 payının... isimli bir şahıs adına tescil edilmesine karar verildiği, ...’un 1/10 payına yönelik kesinleşmiş çelişkili mahkeme kararları olması ve kesinleşmiş mahkeme ilamının 10 yıl içerisinde icraya konulmaması nedenleriyle tapuda infazın bugüne kadar mümkün olmadığı, bu nedenle davacı ...’ın çekişmeli taşınmazda 1/10 oranında halen paydaş gözükmesine dayalı olarak eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde; ‘’ Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz ‘’ düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda, her ne kadar davacı çekişmeli taşınmazda 1/10 oranında paydaş gözükmesi nedeniyle mülkiyet hakkına dayalı olarak eldeki davayı açmış ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlığın eskiye dayandığı, davalı ...’in 22/10/1991 tarihinde o dönem müteahhitlik yapan davacı ...’tan dava konusu daireyi bedelini ödemek suretiyle satın almasına rağmen davacı ...’ın tapu müdürlüğünde gerekli devir işlemlerini yapmadığı, yine davacının sulh sözleşmelerine aykırı hareket ettiği, öte yandan davacının maliki olduğu 1/10 payının farklı bir kişi adına tescili sonucunu doğuracak işlemler yaptığı, davalının ise 22/10/1991 yılında daireyi teslim aldıktan sonra içine masraflar yaparak oturmaya başladığı ve halen de ikametini sürdürdüğü bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının sahip olduğu hakkı açıkça kötüye kullandığı açıktır.
    Hal böyle olunca, 4721 sayılı TMK’nun 2. maddesine açıkça aykırı hareket eden davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi