5. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/29717 Karar No: 2015/5275 Karar Tarihi: 18.03.2015
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2014/29717 Esas 2015/5275 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2014/29717 E. , 2015/5275 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar, hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1)Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir. Dosyamızda; bu şekilde inceleme yapılmadan daha önce mahkeme kararı ile belirlenmiş miktarlar esas alınarak endekslenmek suretiyle değerlendirme yapıldığından alınan raporlar geçerli değildir. Bu durumda, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak ve taşınmaza yakın bölgelerdeki taşınmazlara ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararlarının değerlendirmede nazara alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Kalan kısımda belediyeden sorulmadan yazılı gerekçe ile %2 oranında değer kaybı olacağının kabulü, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.