23. Hukuk Dairesi 2018/1112 E. , 2020/3839 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi ile 3 yıl süreyle "plaza 16" isimli kongre ve etkinlik merkezinde yapılacak tüm yemekli organizasyonlarda yemek hizmetinin müvekkili davacı şirket tarafından verilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin yüklendiği bu iş için 23.115,65 TL değerinde mutfak malzemesi ve 3.776,00 TL bedelle bulaşık makinesi satın aldığını, ancak sonrasında davalı tarafın sözleşmeye aykırı hareketle yemekli organizasyonlarını başka şirketlere yaptırdığını veya bizzat kendisinin yaptığını ileri sürerek sözleşmenin 9/a maddesindeki " Plaza 16 hizmet sözleşmesi edimlerine uymaması halinde yatırım bedelinin 2 katını ceza-i şart olarak ödemeyi kabul eder" düzenlemesine göre 53.783,30 TL ceza-i şart bedeli ile 3 yıllık sözleşme süresi dikkate alınarak şimdilik 1.000,00 TL kâr kaybı tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin satın aldığı malzemelerin bir kısmını başka işyerlerinde ve başka işlerde kullandığını, müvekkili şirketin bu nedenle yemekli toplantıları yapamayarak maddi açıdan çok büyük zararlara uğradığını, sözleşmeden doğan edimini yerine getirmeyen davacı tarafın müvekkilinden cezai şart talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 53.783,30 TL ceza-i şart bedelinin davalının ihtarla temerrüde düşürüldüğü 18.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi tarafından yapılan incelemede ceza-i şartın sözleşme de taraflarca açıkça düzenlendiği, özgür iradesi ile hizmet sözleşmesini imzalayan davalı iş sahibinin sözleşme gereğince üzerine düşen edimleri yerine getirdiğine dair dosyada herhangi bir delil mevcut olmadığı, davalı tarafın davacının sözleşme edimlerine kendisinin uymadığını ve kusurlu olduğu iddiasını teyit eden herhangi bir bilgi ve belgeyi de dosyaya ibraz edemediği, tüm dosya kapsamından davalı tarafın sözleşme hükümlerine uymadığı, sözleşmeyi ihlal ettiği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı süresinde davalı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.11.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.