2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19124 Karar No: 2016/11654
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/19124 Esas 2016/11654 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/19124 E. , 2016/11654 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa kararda davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği halde gerekçeli kararda tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m. 298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/ kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 14.06.2016 (Salı) ( Muhalif )
KARŞI OY YAZISI
Eldeki dava TMK.166/1 maddesi gereğince açılmıştır. Mahkemenin hukuki nitelendirmesi de bu yöndedir. Nitekim kısa karara, hukuki nitelendirmeye uygun şekilde TMK. 166/1 maddesi yasal dayanak olarak yazılmıştır. Hüküm boşanma yönünden temyiz edilmeyip sadece maddi manevi tazminatlar yönünden temyiz edilmiştir. Mahkemece, gerekçeli kararın hüküm fıkrasına TMK.166/1 maddesi yerine TMK.m.163/3 maddesinin yazılması ise, maddi hataya dayalı olup, bu hatanın mahallinde düzeltilmesi her zaman için mümkündür. Dairemizin yerleşik içtihatları da bu yöndedir ( Dairemizin, 15.07.2009 gün ve 2008/11817 E- 2009/14119 K. 09.03.2010 gün ve 2009/2066 E- 2010/4408 K. 26.01.2011 gün ve 2010/109 E- 2011/1150 K. 21.02.2012 gün ve 2011/6814 E-2012/3402 K. 02.04.2013 gün ve 2012/22843 E-2013/9054 K. 03.03.2014 gün ve 2013/22077 E-2014/4435 K. 19.10.2015 gün ve 2015/20041 E- 2015/18537 K. 21.03.2016 gün ve 2015/14375 E- 2016/5482 K. sayılı kararları). Öte yandan, “ Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” [HMK.m.30-(1)]. Sayın çoğunluğun görüşü, Dairemizin yerleşik içtihatları ve [HMK.m.30-(1)]" de düzenlenen usul ekonomisi ilkesine uygun değildir. Bu sebeple, temyiz edilen hükmün esastan incelenip sonuçlandırılması gerekirken, sırf maddi hatadan dolayı hükmün tamamının bozulması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.