11. Hukuk Dairesi 2016/3714 E. , 2016/4278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ..ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2013/522-2013/522 D.İŞ
...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/11/2013 tarih ve 2013/522-2013/522 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkilince A.. Ş.."ye kullandırılan kredinin ödenmediğini, diğer borçluların kredi sözleşmesini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini ileri sürerek 51.334,78 TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 6098 sayılı TBK"nın 586. maddesine göre ihtarın sonuçsuz kalmasının kefiller yönünden takip edilebilirlik şartı olduğu, somut olayda ihtarnamenin kefillere tebliğ edilmediği, alacaklı bankanın TBK"nın 586/1. maddesine göre asıl borçluyu takip etmeden ve taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefilleri takip edemeyeceği, genel kredi sözleşmesi ile tebliğ şerhli ihtarnamelere göre asıl borçlu şirket yönünden borcun muaccel hale geldiği ve ödenmediği gerekçesiyle kefillere yönelik istemine reddine, borçlu A.. Ş.. hakkındaki talebin kabulü ile 51.334,78 TL alacağın temini için adı geçen borçlunun menkul, gayrimenkul mal varlıkları ile üçüncü şahıslardaki alacaklarından haczi kabil ve borca yeter miktardaki kesiminin ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.
Talep, kredi sözleşmesine dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK"nın "müteselsilen kefalet" başlıklı 586/1. maddesinde alacaklının borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceği, ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içerisinde olması koşullarından birisinin gerçekleştirilmiş olması öngörülmüştür. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere TBK"nın yürürlüğe girmesinden önce asıl borçluya başvurulmadan müteselsil kefile gidilebilmesi mümkün iken, TBK"nın anılan düzenlemesi ile bunun artık mümkün olmadığı, müteselsil kefile başvurulabilmesi için asıl borçluya veya taşınmaz rehnine başvurulması ve şayet bu yolla alacağın tahsili mümkün olmaz ise bu takdirde kefile müracaat edilmesi gerekmektedir.
./..
Somut uyuşmazlık bakımından müteselsil kefillere başvurulabilmesinin koşulu asıl borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması olup, dosya içeriğinden de alacaklı bankanın hesabı kat ettikten sonra asıl borçluya ve kefillere alacağının ödenmesini isteyen 14.11.2013 tarihli ihtarnameleri gönderdiği, ihtarda borcun ödenmesi için asıl borçluya 24 saat süre verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, ihtarnamenin asıl borçluya tebliğine ilişkin bir belgeye dosya içerisinde rastlanmadığı halde, mahkemece, tebliğ şerhli ihtarnamelere göre borcun muaccel hale geldiği ve ödenmediği gerekçesiyle asıl borçlu yönünden talebin kabulüne karar verildiğine göre, müteselsil kefiller bakımından yazılı şekilde ihtiyati haciz talebinin reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın alacaklı banka yararına BOZULMASINA, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.