Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8948 Esas 2016/4277 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8948
Karar No: 2016/4277
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8948 Esas 2016/4277 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, ticaret unvanı ve marka hakkına tecavüz iddiasıyla davalıya karşı açtığı davada, mahkeme sulh nedeniyle karar ittihazına yer olmadığına hükmetmiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, taraflarca sunulan sulh sözleşmesi doğrultusunda bir hüküm tesis edilmesi gerektiğini ve mahkeme kararının bozulması gerektiğini kararlaştırmıştır. Davacının talepleri arasında davalının ticaret unvanındaki ibarelerin kullanımının tespiti, terk edilmesi, maddi ve manevi tazminatın tahsili yer alırken, davacı taraf kanun maddesi olarak 6100 sayılı HMK'nın 315. maddesini kullanmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2015/8948 E.  ,  2016/4277 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/03/2015 tarih ve 2013/17-2015/51 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, "..." ve "..." ibarelerinin uzun yıllardır müvekkili tarafından kullanıldığını ve ... nezdinde tescilli olduğunu, davalının da bu ibareleri ticaret unvanında, kamyonların ve dorselerin üzerinde, aynı alandaki ticari faaliyetlerinde müvekkilinin ticaret unvanına ve marka hakkına tecavüz teşkil edecek şekilde haksız olarak kullandığını ileri sürerek davalı şirketin ticaret unvanında yer alan "..." ibaresini ve araç ve ticari faaliyetlerinde kullandığı "..." ibaresini kullanmasının müvekkilinin ticaret unvanına ve markalarına iltibas ve tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, davalı şirketin ticaret unvanındaki "..." ibaresinin terkinini, iltibasın ve tecavüzün ref"ini, men"ini, şimdilik 20.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalının ticaret unvanının tescili tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, sulh protokolü ve tüm dosya kapsamına göre, sulh nedeniyle karar ittihazına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ticaret unvanı ve marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, ticaret unvanının terkini, maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup mahkemece sulh nedeniyle karar ittihazına yer olmadığına dair karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 315"inci maddesinde sulhun, ilgili bulunduğu davayı sona erdireceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, mahkemenin, tarafların sulhe göre karar verilmesini istemesi halinde, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istememeleri halinde karar verilmesine yer olmadığına dair karar vereceği düzenlenmiştir. Taraflarca imza altına alınan ve mahkemeye sunulan sulh protokolünde sulh beyanları çerçevesinde karar verilmesini istedikleri görülmüş, 16.03.2015 tarihli celsede de davacı vekili "sulh dilekçesi çerçevesinde karar verilmesini" talep etmiştir. Bu durumda mahkemece, taraflarca sunulan sulh sözleşmesi doğrultusunda bir hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar ittihazına yer olmadığına dair karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.