16. Hukuk Dairesi 2017/4267 E. , 2021/1362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 160 ada 37 parsel sayılı 2.694,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 1/2’şer hisseyle ... ve... adına tespit edildikten sonra, ... ve ...’in itirazı Komisyonca kabul edilerek 7/16 hissenin ..., 7/16 hissenin..., 2/16 hissenin iştiraken ... mirasçıları adına tespitine karar verilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tespitin iptali ve taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 160 ada 37 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddine, taşınmazın komisyon kararı gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 160 ada 37 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2’şer hisseyle ... ve... adlarına tespit edilmiş; ..., kız kardeşi ...’nin kardeşler arası yapılan taksimde erkek kardeşleri ...’a düşen başka taşınmazlardan hisse aldığı, ...’nin 160 ada 37 parselde hissesi bulunmadığı iddiasıyla; ... ise taşınmazın müşterek muris ...’den intikal ettiği iddiasıyla tespite itiraz etmişler, bunun üzerine Kadastro Komisyonunca gerekçesi açıklanmadan ... ve ...’in itirazlarının kabul edildiği belirtilerek 7/16 hisse..., 7/16 hisse ..., 2/16 hisse ise iştiraken ... mirasçıları adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın babası ...’dan intikal ettiğini, babasının ölümünden sonra erkek kardeşlerin yaptığı taksimde kendisine verildiğini, taksim yaptıklarında her erkeğe iki kız kardeş düştüğünü, kız kardeşleri de razı ettiklerini, taşınmazın o zamandan beri kendi zilyetliğinde olduğunu belirterek, tespitin iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalılardan ... mirasçısı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muris ...’den intikal ettiğini ve mirasçılar arasında taksim edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın öncesinin davacının babası ..."a ait olduğu, ondan öncesinin beyanları alınan kişilerce net olarak bilinememekle beraber muris ..."dan kalmış olabileceği, usulüne uygun bir taksim yapılıp yapılmadığının dinlenen kişilerce net olarak bilinemediği, bu nedenle taksim olgusuna dayanan davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı gibi, kabule göre varılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişisi ve davacı tanıklarının uyuşmazlığa ilişkin beyanları soyut ve yetersiz olup, çekişmeli taşınmazın davacının murisi ...’dan mı yoksa kök muris ...’den mi intikal ettiği, her iki durumda da mirasçılar arasında usulünce taksim yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Öte yandan mahkemece, çekişmeli taşınmazın müşterek muris ...’den intikal ettiği ve taksim edilmediği kabul edildiğine göre "çoğun içinde azda vardır" kuralı gereğince en azından davacının miras payının verilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmiş olması da doğru bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, dava konusu taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazın davacının murisi ...’dan mı, yoksa kök muris ...’den mi intikal ettiği, her iki durumda anılan murislerin mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazın kime düştüğü, buna karşılık diğer mirasçılara ne verildiği, davacının murisi ...’dan intikal ediyorsa davacının iddiasına göre taksime bizzat katılmayan kız kardeşlerin ne şekilde razı edildikleri, paylarını erkek kardeşlere devredip etmedikleri, taşınmazın ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
##