Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12505
Karar No: 2019/2282

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12505 Esas 2019/2282 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/12505 E.  ,  2019/2282 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Dava konusu ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü 109 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 3402 sayılı Kanunun 7 ve geçici 8. maddesine istinaden yapılan kadastro çalışmalarında belgesizden 1716,54 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile davalı adına tespit edilmiştir.
    Davacı vekili 28/01/2016 tarihli dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup zilyetlikle iktisap koşulları gerçekleşmediğini ileri sürerek tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davalının dava konusu taşınmazı Türk Medeni Kanununun 713/1 ve Kadastro Kanununun 14/1 maddesi gereğince davasız-aralıksız 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla zilyetinde bulundurduğu, alınan orman bilirkişisi ve ziraat bilirkişisi raporlarından dava konusu taşınmazın orman sayılmayan sahalardan olduğu belirlendiği gerekçesi ile davanın reddi ve 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraz talebine ilişkindir.
    Dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastrosu 766 sayılı Kanun, orman tahdidi 3402 sayılı Kanunun EK-5. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesi uyarınca yenileme çalışması yapılarak ve 3402 sayılı Kanunun geçici Ek 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmasına itiraz edilmiştir.
    Mahkeme tarafından davanın reddi ile taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş olmasına rağmen yapılan inceleme araştırma, bilirkişi raporlarında yapılan tespitler hüküm kurulurken dikkate alınmamıştır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun "İhya edilen taşınmaz mallar" başlığını taşıyan 17. maddesinde "orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hâle getirilen taşınmaz mallar, 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar plânının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Anılan madde ile orman sayılmayan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin, aynı Kanunun 14.maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmesi hâlinde imar ve ihya yoluyla kazanılması olanağı sağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi, aynı Kanunun 33/3. maddesi gereğince genel hüküm niteliğinde olup, bu kanunun uygulandığı yerler dışında bulunan taşınmazlar hakkında da uygulanır. Bir yerin imar ve ihya ile kazanılabilmesi için öncelikle taşınmazın orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen arazilerden olması gerekir. Kamu hizmetine tahsis hukuken olabileceği gibi fiilen de olabilir. Kamu hizmetine tahsis edilmeyen, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki -2-
    taşlık, orman sayılmayan çalılık, makilik ve fundalık gibi topraklar imar ve ihyaya müsait olan yerlerdir. Bir yerin imar ve ihya ile kazanılması için taşınmazın emek ve para sarf edilerek tarım arazisi hâline getirilmesi gerekir. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bir taşınmazın tarım arazisi hâline getirilmesi durumunda imar ve ihyadan söz edilebilir. İhya edilecek taşınmazlar, ekime, dikime ve ürün yetiştirmeye müsait olmayan yerlerdir. Emek ve masraf gerektirmeyen, zilyetliğin sürdürülmesi seviyesindeki çalışmalar, taşınmazın daha verimli hâle getirilmesi gibi çalışmalar imar ve ihya sayılmaz. Tarım arazisi niteliğindeki bir yerin verimini artırmak amacıyla toprak takviyesi yapmak da imar ve ihya sayılmaz. Ancak Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki bir yerin emek ve para sarf edilerek tarım toprağı hâline getirdikten sonra güçlendirmek amacıyla yapılan işlemler ihya olgusu içinde kabul edilmelidir. Tarıma elverişli yerler üzerinde yapılan çalışmalar ihya değildir. Bu tür yerlerin ihyaya gerek olmaksızın, TMK"nın 713/1 ve Kadastro Kanununun 14. maddeleri gereğince kazanılmaları mümkündür. Taşınmaza tarım arazisi niteliği kazandırmayan uğraşlar, meydana getirilen eserler Kadastro Kanununun 17. maddesi kapsamında imar ve ihya olarak kabul edilemez. Taşınmaz üzerine ev, ahır ve samanlık yapmak gibi eylemler taşınmazı tarıma elverişli hâle getiren işlemlerden olmadığı gibi tek başına imar-ihya işlemi iktisap için de yeterli değildir. Maddi olgu olan imar ve ihya her türlü delil ile kanıtlanabilir. Her somut olayın özelliğine göre yerel bilirkişi, tanık beyanları, teknik bilirkişi raporları gibi deliller imar ve ihyanın kanıtlanmasında kullanılabilir. İmar ve ihyanın ne zaman başladığı, ne şekilde sürdürüldüğü ve hangi tarihte tamamlandığının mahalli bilirkişi ve tanıkların maddi olaylara dayalı beyanları ile belirlenmesi gerekir. Bununla birlikte imar ve ihya tek başına taşınmazın mülkiyetinin kazanılması için yeterli bir olgu değildir. Kadastro Kanununun 17. maddesindeki yollama gereğince aynı Kanunun 14. maddesinde belirtilen zilyetliğin nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla 20 yıldan fazla sürmesi gerekmektedir. 20 yıllık süre imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren hesaplanır.
    Somut olayda, yerel mahkeme kararına esas 07/06/2016 havale tarihli orman bilirkişisi raporunda; taşınmazın sahasının zemin itibarıyla kısmen kullanılan saha kısmen de taşlık-kayalık olmasından dolayı kullanıma elverişli olmayan, kullanılmayan saha durumunda olduğu ve aynı tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu 109 ada 1 parselin ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1101,61 m2 alanın tarla vasfında kullanıldığı, (B) harfi ile gösterilen 614,91 m2 alanında ise kullanımın olmadığı belirlenmiştir. Fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 614,91 m2 yerin davalı adına tespit edilebilmesi için 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17.maddesinde belirlenen imar ve ihya ile zilyetlikle kazanma koşullarının olması gerekmektedir. Bilirkişi raporlarına ve fotoğraflara göre taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı anlaşıldığına göre taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü için Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi