22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/29512 Karar No: 2020/6592 Karar Tarihi: 11.06.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/29512 Esas 2020/6592 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/29512 E. , 2020/6592 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, emeklilik sebebiyle işten ayrılması nedeniyle kıdem tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının özeti: Davalı Bakanlık, davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle açılan davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında açılan davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi halinde vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri" başlığı altındaki 331. maddesinin 2. fıkrasındaki "görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararlarından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder" şeklindeki düzenleme, ancak adli yargı yolu içerisinde verilen görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararları için uygulanabilir. Davalı Bakanlık, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönünde temyiz isteminde bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle; davada, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden red kararı verildiğine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmelidir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek vekalet ücreti hakkında hüküm kurulmaması hatalı olup bozma nedeni ise de; yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm kısmının ikinci paragrafındaki “vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına” sözcüklerinin çıkartılmasına, üçüncü paragraf olarak “Davalı taraf yargılama aşamasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre belirlenen 1.800,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.