MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1Şikayetçinin daha önce abisi ve yeğeni olan sanıklarla birlikte mutfak imalatı üzerine işyeri çalıştırdıkları, ancak anlaşamadıkları için müştekinin bu iş yerinden ayrılmasından dolayı aralarında daha önceye dayalı husumet bulunduğu, şikayetçinin ..."na ait kredi kartının kullanım suresi dolduğu için banka tarafından yeni kredi kartının kurye aracılığı ile daha önce sanık ... ile birlikte çalıştırdığı iş yerine gönderildiği, onun da 19.02.2011 günü yeni kredi kartını kuryeden teslim alıp diğer sanıkla beraber alış veriş yaptıklarından bahisle açılan davada; sanıkların suçlamayı kabul etmemeleri, sanık ..."nin şikayetçinin isteği üzerine para çektiğini savunması, diğer sanığın kartı teslim aldığını ancak kullanmadığını savunması, şikayetçinin ise kartın geldiğinden haberi olmadığını belirtmesi, sanık ..."nin şikayetçinin bilgisi dahilinde para çektiğine dair delil bulunmaması, suça konu kartla giyim mağazasından 1.550 liralık alışveriş yapıldığının anlaşılması karşısında, suça konu kartla alışverişi kimin yaptığının belirlenmesi açısından işyeri sahibi dinlenip, alışverişe ilişkin varsa belgelerde istenerek sonucuna göre tüm deliller değerlendirilip sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,

2 Hükümden sonra, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile bir kısım ibareleri iptal edilerek, 24.11.2015 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanıp yürürlüğe giren, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki değişikliklerin gözetilmesinde zorunluluk bulunması,

Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 11.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.