Esas No: 2021/17774
Karar No: 2022/12716
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17774 Esas 2022/12716 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak sanığın yokluğunda verilen karar tebliğ edilirken usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktığı için karar bozulmuştur. Zamanaşımı nedeniyle açılan kamu davaları düşmüştür. Sanık, 765 sayılı TCK'nın 491/4, 522 ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddelerinde tanımlanan suçu işlemiştir. Sanığın eylemi, aynı suça uyan diğer maddelerin bir bütün halinde uygulanması sonucu, 765 sayılı TCK'nın daha lehe olduğu belirtilmiştir. Bu suç için öngörülen cezaların türü ve üst sınırlarına göre, suç tarihi olan 08/12/2009 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunan 7 yıl 6 aylık zamanaşımına tabidir.
Kanun Maddeleri:
- 765 sayılı TCK'nın 491/4, 522, 491/3, 102/3, 104/2 maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 66/1-e, 67/4 maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasayla yapılan değişiklik
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen kararın savunmasında bildirdiği adrese Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğe çıkarılarak kesinleştirildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın karar tarihinde ve tebligat tarihinde ... E tipi Kapalı cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu görülmekle son bildirdiği adrese yapılan tebligatın usulsüz olduğu, öğrenme üzerine yapılan temyiz talebinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 491/4, 522 ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddelerinde tanımlanan suçu oluşturduğu, eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 491/3, 102/3, 104/2. maddelerinin ve hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 6545 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki aynı suça uyan 142/1-b ,66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK'nın daha lehe olduğu ve bu suç için öngörülen cezaların türü ve üst sınırlarına göre, aynı Kanun’un 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının, suç tarihi olan 08/12/2009 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 28.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.