13. Hukuk Dairesi 2014/9676 E. , 2014/10158 K.
"İçtihat Metni"... vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.05.2013 tarih ve 2012/118-2013/259 sayılı hükmün Dairenin 01.10.2013 tarih ve 2013/23088-23451 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı,davalı idare ile aralarında hizmet alımına ilişkin olarak sözleşme imzalandığını,sözleşme çerçevesinde idareye verilen hizmetin bedeli olan hak edişlerden 25.10.2008 tarihli kamu ihale genel tebliği doğrultusunda %5"lik sigorta prim kesintisi yapıldığını, bunun kanuna ve usule aykırı olduğunu, bu kesintinin iadesi için davalı idare aleyhine Bursa 19.İcra Müdürlüğünde takip yaptıklarını, davalı idarece yetkiye ve borca itiraz edilerek söz konusu takibin durdurulduğunu,yetki yönünden dosyanın... 4.İcra Müdürlüğünün 2011/1023 esas sayılı dosyasına gönderildiğini,ancak davalı idarece bu dosyaya da yeniden itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine... 4.İcra Müdürlüğünün 2011/1023 esas sayılı takip dosyasından yapılan takibe ilişkin olarak davalının itirazının 59.787,68 TL.lik kısmı yönünden iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hükmün davalı tarafından temyizi üzerine dairemizce kararın onanmasına karar verilmiş; davacı ve davalı tarafından bu kez karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara,mahkeme kararında gösterilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’nun 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan davalının karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekir.
2-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla 2014/9676-10158
Çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekirken zuhulen onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme istemlerinin reddine, ikinci bent gereğince davacının karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 01.10.2013 tarih ve 2013/23088-23451 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,”cümlesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine aynen "Davacı lehine hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.