Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1792 Esas 2021/1275 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1792
Karar No: 2021/1275
Karar Tarihi: 08.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1792 Esas 2021/1275 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, davacıların vekilleri olan dayılarıyla işbirliği yaparak, davacıların annelerinden kalan taşınmazları düşük fiyatlara satarak muvazaalı bir işlem yaptıklarını ileri sürüp, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptalini ve davacılar adına tescilini talep etmişlerdir. Mahkeme, davacıların biri hariç sıfat yönünden yokluğundan ve diğerlerinin iddialarının ispatlanamadığından davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacıların temyizi üzerine Yargıtay, davalıların davacıları zararlandırma kastı ile hareket ettiklerinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğuna hükmederek davanın kabulüne karar vermiştir. Davalılar, sonrasında dava konusu taşınmazlarda açık hesap hatası yapıldığını belirterek hükmün tashihini talep etmişler ancak tashih isteği reddedilmiştir. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
1. Hukuk Dairesi         2020/1792 E.  ,  2021/1275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları anneleri ..."den kalan taşınmazların adlarına intikali ve uygun müşteri çıkarsa satışı için güvendikleri öz dayıları olan davalı ..."e vekâlet verdiklerini, adlarına intikali yapıldığı söylenen 15, 307, 341, 354, 373, ve 504 sayılı parsellerin davalı ... tarafından öz kardeşi olan diğer davalı ..."e çok düşük bedellerle satış gösterilerek devredildiğini öğrendiklerini, davalılar arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürüp, kamulaştırılan 504 sayılı parselin değerinin davalılardan tahsilini, diğer taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini olmazsa bedellerinin tahsilini istemişlerdir.
    Davalılar, dava konusu taşınmazların babalarından kaldığını, mirasçılardan bir çoğunun hakkını hibe etmesinden dolayı anılan taşınmazların Hayrettin"e devredildiğini, gerçek anlamda bir satış söz konusu olmadığını, davacıların vekâlet verdiklerinde bu şekilde işlem yapılacağını bildiklerini bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı ... yönünden sıfat yokluğundan, diğer davacılar yönünden ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...çekişmeli taşınmazların akitte gösterilen bedeli ile gerçek değeri arasındaki aşırı oransızlık bulunduğu gibi davalıların savunmalarında bedel ödediklerini dahi ileri sürmedikleri, gerçek anlamda bir satış bulunmadığını kabul ettikleri, vekil ile temlik alan kişinin davacıların dayıları olup davacıları zararlandırmak kastı ile el ve işbirliği içinde hareket ettiklerinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca; ... dışındaki davacıların açtıkları davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. ” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalıların, davacıları zararlandırma kastı ile hareket ettikleri gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı ... adına olan taşınmazların tapularının iptali ile davacı ... dışındaki davacılar adına tesciline, kamulaştırma bedelinin tazminine ilişkin talebin tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine ilişkin verilen karar taraflarca temyiz edilmeksizin 01/03/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
    Davalılar vekili 02/10/2019 tarihli dilekçesi ile, dava konusu taşınmazlardaki hisse oranlarında açık hesap hatası yapıldığını, davacılara yasal paylarından daha fazla bir hissenin tescilinin sağlandığını ileri sürerek hükmün tashihini istemiştir.
    Mahkemece, 05/02/2020 tarihli ek karar ile, gerek tavzih, gerekse tashih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların değiştirilemeyeceği gerekçesiyle tashih isteğinin reddine karar verilmiştir.
    Ek karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 08.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.