1. Hukuk Dairesi 2015/6462 E. , 2017/6169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ - ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 1606 parsel sayılı taşınmazdaki benzin tanklarına önceki malikler zamanında yediemin sıfatı bulunan davalı tarafından kaçak akaryakıt konulduğunu, ihtara rağmen haksız işgalin sonlandırılmadığını ileri sürerek, akaryakıt tanklarının temizlenerek boşaltılmasına, dava tarihinden geriye doğru beş yıl için 10.000-TL (ıslahla 513.302-TL) ecrimisilin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kaçak akaryakıtın önceki malik...’a yediemin sıfatıyla teslim edildiğini ancak görevi suistimal ettiğinden hakkında ceza davası açıldığını, kaçak akaryakıtın delil olarak muhafaza edildiğini belirtip husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle 523.302-TL ecrimisile karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu “bir idari bina bir yıkama yağlama bir sosyal tesis dört silindir tank” nitelikli 1606 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ...Petrol isimli şirket adına kayıtlı iken 26.02.2009 tarihinde satış suretiyle davacı şirkete temlik edildiği, kaçak akaryakıtın 2003 ve 2005 tarihleri arasında dava konusu tanklara konulduğu, davacı şirketin 07.05.2009 ve 28.09.2009 tarihli dilekçeler ile davalı kuruma başvurarak kaçak akaryakıtın tesislerinden alınmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olaya gelince; davalı kurumun kaçak akaryakıtın rafinerici lisansı sahiplerine teslimine ilişkin karar verilmesi amacıyla ... Asliye Ceza Mahkemesine başvurusu üzerine mahkemenin 05.05.2005 tarih 2003/672 Esas sayılı davasında verilen karar ile kaçak akaryakıttan yeterli numune alınmak suretiyle doğrudan lisans sahiplerine teslim edilmesine karar verildiği, bu hali ile davalı kurumun iyiniyet savunmasına değer verilemeyeceği dava konusu akaryakıt tanklarının emsal kira bedellerinin tespiti amacıyla ..., ... ve...’a yazılan yazılar neticesinde birbirinden farklı tarihlere ilişkin yine farklı miktarlarda depolama kira fiyatlarının bildirildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında da yine bu veriler esas alınarak birbirinden farklı ecrimisil miktarının tespit edildiği ancak bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davalının satın alma tarihi olan 26.02.2009 tarihi itibariyle dava konusu akaryakıt tanklarının depolama kira bedellerine ilişkin 2009 yılına ait emsallerin araştırılması, davacının temlik tarihinden önceki malikin haklarını devraldığına dair iddia ve yazılı belge ibraz edilmediği dikkate alınarak davacının satın alma tarihinden itibaren dava tarihine kadarki dönem için ecrimisile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.