20. Hukuk Dairesi 2015/8636 E. , 2016/6334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili 03.10.2013 havale tarihli dilekçesiyle, ... mahallesinde kain 1868,00 m² yüzölçümlü olarak, arsa vasfı ve 8258 ada 1 parsel sayısıyla davalı ... adına kayıtlı taşınmazın 1178,00 m² yüzölçümlü bölümünün kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, bu bölümün tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ... adına tescili ve davalının bu bölüme elatmasının önlenmesi istekleriyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve ... mahallesi, 8258 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 24.09.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 1166,436 m² yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptali ile bu bölümün orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalının bu bölüme elatmasının önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil ile elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 14.04.1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Tapulama çalışmaları ise 1953 yılında yapılmıştır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada dava konusu 8258 ada 1 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman tahdidi içinde, geriye kalan bölümünün dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve davanın reddedilen bölümü yönünden kendini vekili ile temsil ettiren davalı ... Belediyesi lehine maktu vekâlet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı ... ile davalı ... vekillerinin tapu iptali ve tescil kararına ve davacı Orman Yönetiminin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile anılan yönlerden hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalı ... vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her
türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı adına tapuda kayıtlıdır. Davalı, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... ile davalı ... vekillerinin tapu iptali ve tescil kararına ve davacı Orman Yönetiminin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile anılan yönlerden hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile elatmanın önlenmesine dair hükmün BOZULMASINA 06/06/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.