17. Hukuk Dairesi 2018/570 E. , 2018/10443 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 12.06.2013 tarihinde ... Karayolunda davalı ..."in kullandığı ... plakalı tır ile ona bağlı ... plakalı dorse aracın karşı yönden gelen ve yolcu naklinde kullanılan ... plakalı minibüsün çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkillerinin çocuğu/kardeşleri Tuğba Kırat"ın vefat ettiğini, kazada davalının tamamen kusurlu olduğunu, müteveffanın 14 yaşında hayata veda ettiğini, bu olay nedeniyle müvekkillerinin büyük acı, üzüntü, elem ve ızdırap duyduklarını, maddi ve manevi olarak büyük zarar gördüklerini, müvekkillerinin duydukları bu acı, elem ve ızdırabın biraz olsun hafiflemesi için davalarının kabulü ile müvekkilleri anne ve babası için ayrı ayrı 100.000,00"er TL"den toplam 200.000,00 TL, kardeşler için ayrı ayrı 25.000,00"er TL"den toplam 50.000,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL manevi tazminatın, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 500,00"er TL"den toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulüne; davacı ... için 56.907,38 TL, davacı ... için 45.518,54 TL destekten yoksun kalma tazminat bedelinin davalılar ... (sürücü) ve ...(işleten)"dan (haksız fiil tarihi olan) 12.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ... Halk Sigorta A.ş"nden (sigorta poliçe bedeliyle sınırlı kalmak şartıyla), dava tarihinden sekiz gün sonra olan 19.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ... ve ..."a ayrı ayrı ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45.) maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse, TBK"nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Davacıların desteği olan ... kaza tarihinde 14 yaşındadır. Mahkemenin hükme esas aldığı raporda bilirkişi tarafından, ölenin 18 yaşından itibaren gelir elde edip davacılara destek olacağı, 25 yaşında evleneceği, bekar olduğu dönemde davacı anne ve babasına 1/4"er pay, evlendikten sonraki beş yılda 1/5’er pay, çocuğu olduktan sonra 1/6"şar pay ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Trafik kazası sonucu ölen çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmaktadır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı, gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte, evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağının varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evlenecektir. Evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya verilecektir. Destek, ileriki yıllarda evlenmesi ile birlikte bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır. Dairemizin yerleşik uygulamaları ile kabul edilen destek paylarının üstünde hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece; Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek paylarına göre tazminatın hesaplanması hususlarında ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye geri verilmesine 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.