KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığa gerekçeli kararın Tebligat Kanunu"nun 21.maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilmediğinin anlaşılması nedeniyle, sanığın hükmü temyiz tarihinin öğrenme tarihi olduğu, dolayısıyla hükme yönelik sanığın yaptığı temyizin, süresinde kabul edilmesinin gerektiği anlaşıldığından, bu nedenle tebliğnamedeki ret görüşüne iştirak edilmeyerek ve temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın aşamalardaki, katılanın eşine rahatsız edici bakışları nedeniyle bu olayın yaşandığı ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin savunması karşısında, sanığın eşinin duruşmaya çağrılıp olayla ilgili bilgi ve görgüsünün sorulmaması, sonucuna göre, yaralama suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.