Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, yapılan incelemede; 1-Olay nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle öldürme suçlarının oluştuğu, ancak, TCK"nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin ölümüne sebep olunması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine karar verildiğinden trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da sanığın beraatine karar verilmesi, 2-TCK"nın 50/4 ve 50/1-a maddelerinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan uzun süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, adli para cezasına çevrilebileceği belirtildiği halde, hakkında belirlenen cezada takdiri indirim uygulanan, lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunan sanık hakkında "koşulları oluşmadığından" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK"nın 50/4 ve 50/1-a maddelerinin uygulanmamasına karar verilmesi, 3-Taksirli suçlarda TCK"nın 53/6. maddesi hariç diğer hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, 4-Katılanlar kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.500 TL ücreti vekaletin sanıktan alınarak katılanlara verilmesi gerekirken vekile verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.