Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/7402 Esas 2017/15646 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7402
Karar No: 2017/15646
Karar Tarihi: 28.12.2017

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/7402 Esas 2017/15646 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın park halindeki araçta kimlik istenilmesi üzerine gerçek kimliğini beyan edemeyip akrabası olarak tanıttığı ve adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı anlaşıldığı için, başkasına ait kimlik veya bilgilerini kullanmadığı için bu suçun unsurlarının oluşmadığı ve sadece kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu kabul edilerek kabahat olarak değerlendirilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Bu durumda, sanığın lehine bulunan idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kanunun 20/2-c maddesi gereğince temyiz incelemesi tarihine kadar gerçekleştiği belirlenen soruşturma zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle, sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 268. maddesi - Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi - Kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak.
8. Ceza Dairesi         2017/7402 E.  ,  2017/15646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Hükümlülük

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanığın park halindeki araç içerisinde bulunduğu esnada durumundan şüphelenilerek görevlilerce kimlik istenilmesi üzerine, nüfus cüzdanının üzerinde olmadığını beyan edip, kendisini akrabası ... olarak tanıttığı ve tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği olayda, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nun 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı ,sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğunun gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Yasanın 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 23.09.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK.nun 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 28.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.