8. Hukuk Dairesi 2018/8492 E. , 2019/1173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 09.10.2017 tarihli ve 2015/2991 Esas, 2017/5103 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, davalıyla kardeş olduklarını, maliki olduğu 244 ada 15 parsel sayılı taşınmazına davalının bina, ahır ve yol yaptığını, tecavüzün men"i için ihtar çektiğini; ancak olumsuz cevap verildiğini ileri sürerek davalının müdahalesinin men"ini, muhdesatın kal"ini ve 1.000 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, dava konusu evin davacının bilgisi dahilinde, hatta onun teşvikiyle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, müdahalenin rızaya dayalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince "... davacının elatmanın önlenmesi ve yıkım konusundaki temyiz itirazına gelince, her ne kadar kullanımın muvafakate dayalı olması söz konusuysa da davacı, dava açarak onayını geri almıştır, bu sebeple mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesi ve kal yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle elatmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin reddi doğru değildir...." gerekçesiyle bozulmuş, davalı vekilince kararın düzeltilmesi istenmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların kardeş oldukları, çekişmeli, kargir evli bahçe ve tarla niteliğindeki 244 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı bulunduğu, davalının taşınmazın bir kısmını yol olarak kullanmak suretiyle davacı taşınmazına müdahale ettiği, davalıya ait ev, ahır ve kümesin de dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğu, davalının, davacının onayı ile yapıları inşa ettiği açıktır.
Ne var ki, davalı, 22.01.2018 günlü dilekçesi ile dava konusu taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil davası açtığını beyan etmiştir.
Davalı tarafından açıldığı ileri sürülen ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/70E sayılı tapu iptal ve tescil davasında verilecek nihai kararın eldeki davayı etkileyeceği açıktır.
Hâl böyle olunca, eldeki davada yıkım isteği de bulunduğu gözetilerek ileride telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vermemek adına, davalı tarafından açılan tapu iptal ve tescil istekli davanın 6100 Sayılı HMK’nin 165/1. maddesi uyarınca sonucunun beklenmesi, ondan sonra karar verilmesi gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
Nihai kararın, yukarıdaki gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle davalı vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görüldüğünden kabulüyle, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 09.10.2017 tarihli ve 2015/2991 Esas- 2017/5103 Karar sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine 07.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.