10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1238 Karar No: 2017/5231 Karar Tarihi: 19.06.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1238 Esas 2017/5231 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/1238 E. , 2017/5231 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespitine ilişkindir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 05/06/1980-31/08/1980, 04/11/1980-30/04/1981 tarihleri arasında davacının, davalı işyerinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk kararda davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu ilk karar, Dairemizin 09/02/2016 tarih ve E.2016/4447 K.2016/49 sayılı kararı ile “... Eldeki dava dosyasına konu olayda, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesinde, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabileceği hükmü öngörülmüştür. Davaya konu somut olayda, Kurum kayıtlarına geçen işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu ve benzeri yönetmelikte belirtilen belgelerin bulunmadığı belirgin ise de, davalı işveren kayıtlarından, davacının davalı işveren yanındaki 30.04.1981 tarihi itibariyle sona eren çalışmaları karşılığı ödenen ücretlerden %43 oranında kesinti yapıldığı belirgin olup, anılan kesintinin niteliği araştırılarak, ihtilaf konusu dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında yapılması gereken sigorta primi kesintisinin varlığı halinde, davalı işverenin kamu kurumu olduğu ve bu halde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü gereği Sosyal Güvenlik Kurumun davada Feri Müdahil sıfatına sahip olduğu gözetilmeksizin, karar başlığında Kurumun ihbar olunan sıfatı ile nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...” şeklinde gerekçe ile bozulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılamada, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Mahkeme gerekçeli kararında her ne kadar davacının ücretlerinden yapılan % 43 oranındaki kesinti ile ilgili ... Halk Eğitim Merkezi ve ... Milli Eğitim Müdürlüğüne kesintinin niteliğinin sorulduğunu ancak bilgi ve belge olmadığı yönünde gelen cevaplardan bahisle kesintinin yüksek miktarda olduğu, ayrıca prim kesintilerinin yatırılmamasının davacının sorumluluğunda olmadığı gerekçesiyle yapılan kesintinin sigorta primi kesintisi sayılarak davanın kabulüne karar vermişse de; sözü edilen kesintilerin belirtildiği belge, “ücret bordrosu” niteliğinde olmayıp “Ders Ücret Defteri” başlıklı bir belgedir. Dava konusu dönemlere ait ücret bordroları mevcut olmadığından ve dolayısıyla prim kesintisi yapıldığı ispat edilemediğinden davanın reddi gerekirken kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.