14. Hukuk Dairesi 2015/6 E. , 2015/3546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.07.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 31.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.
Davacı ... Genel Müdürlüğü vekili, davalının 1175 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tehlikeli ve irtifak hakkını ihlal eder şekilde bina yaptığını belirterek elatmanın önlenmesini, inşaatın taşkın kısmının kal"ini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tapulu taşınmazına bina yaptığını, dava tarihinde irtifak hakkı tesisine ilişkin kararın kesinleşmemiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapu kaydında irtifak hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 2012/2570 Esas 2012/3902 Karar sayılı ilamı ile "....TMK"nın 705. maddesi gereğince karar tapuya tescil edilmeden davacının irtifak hakkı sahibi sayılacağı, hükmen tesis edilen irtifak hakkı nedeniyle işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken tapu kaydında irtifak hakkı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, 1175 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki irtifak hakkına elatmanın önlenmesine, 31.03.2008 tarihli bilirkişi raporunda yatayda 124,20 m2"lik kısmı ile düşeyde 7,75 m2"lik kısmının yıkılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 294/1 maddesine göre asıl hüküm kısa karardır. HMK"nın 297/2 maddesi gereğince de hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflar yüklenen borç ve hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen kısa kararda davanın kabulüne karar verilmiş ise de hangi ada ve parselle ilgili olarak elatmanın önlenmesi hükmü kurulduğu belirtilmemiştir.
Diğer taraftan, dava dilekçesinde tapuda davalı adına kayıtlı 12 pafta 1175 sayılı parsel üzerine yapılan binaya yönelik dava açıldığı anlaşılmış, yargılama aşamalarında ise 8163 ada 6 sayılı imar parseli üzerinde incelemeler yapılarak bu parsel üzerindeki binanın irtifak hakkına tecavüzlü olarak inşa edildiği sonucuna varılmış, gerekçeli kararda ise 31.03.2008 tarihli bilirkişi raporu atıf yapılarak yine 12 pafta 1175 sayılı parsele ilişkin olarak hüküm kurulduğu görülmüştür.
Dosya içerisindeki tapu kayıtları ile resmi kurumlar arasında yapılan yazışmaların incelenmesi sonucunda dava dilekçesinde belirtilen parsel numarası ile yargılama sırasında üzerinde inceleme yapılan imar parseli arasında herhangi bir bağlantı kurulamamıştır.
Hükmün infazında tereddüt yaşanmaması açısından mahkemece öncelikle HMK"nın 31. maddesi gereğince davacıya bu hususta açıklama yaptırılarak ve gerektiği takdirde bilirkişilerden ek rapor alınarak dava edilen taşınmaz ile keşifte üzerinde inceleme yapılan imar parseli arasında bağlantı kurularak aynı taşınmaz olduğu kesin olarak belirlendikten sonra HMK"nın 297/2 maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun olarak hüküm kurulmak suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekir.
Mahkemece, belirtilen bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olanan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.