10. Hukuk Dairesi 2015/16928 E. , 2017/5222 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davaların kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
25.11.2011 günü gerçekleşen iş kazasında yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm gelirleri nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalılardan teselsül hükümlerine göre rücuan alınmasına ilişkin davanın mahkemece yapılan yargılamasında düzenlenen bilirkişi raporuyla, kazanın oluşunda davalı işveren şirketin %75, davalı ...’in %10, ve sigortalının %15 oranında kusurlu oldukları saptanmıştır.
İşveren veya üçüncü kişiye karşı açılan davalarda 5510 sayılı Kanunun 21. maddesine göre rücu alacağından sorumluluk belirlenirken kural olarak, işveren yönünden 1. fıkraya göre gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek (maddi) zarar karşılaştırması yapılıp düşük (az) olan tutar esas alınmalı, üçüncü kişi bakımından 4. fıkra gereğince gerçek zarar gözetilmeksizin gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı benimsenmeli ve bunlara kusur oranları uygulanmalı ise de işveren ve üçüncü kişinin birlikte taraf olarak yer aldığı, başka anlatımla aynı anda 1. ve 4. fıkralara dayalı uyuşmazlıklarda, fıkralarda yer alan hükümlerin nasıl anlaşılması ve giderek ne şekilde uygulama yapılması gerektiği önem arz etmektedir.
Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla neden olmaları durumunda, anılan 50. ve 51. maddeler (6098 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddeleri) gereğince teselsül hükümleri kapsamında bu kişilerin birlikte sorumlulukları vardır ve 146. maddeye (6098 sayılı Kanunun 62. maddesine) göre, kendi payından fazlasını ödeyenin diğer müteselsil borçlulara karşı rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, her bir borçlu yönünden kusurlarına karşılık gelen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına karar verilmelidir. İş kazası veya meslek hastalığına birlikte sebebiyet veren sorumluların işveren ve üçüncü kişi olması durumunda ise, işverenden istenebilecek gerçek zararı aşmayan gelirin ilk peşin sermaye değerinin işveren(ler) kusuru karşılığı ile ilk peşin değerli gelirin yarısının üçüncü kişi kusuru karşılığını oluşturan tutar toplamından işveren, gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısının müteselsil sorumluların toplam kusuruna karşılık gelen tutarından da üçüncü kişi sorumlu tutulmalıdır.
Daha açık anlatımla, işverenin müteselsilen sorumlu olacağı tutar, 1. fıkra gereğince kendi kusur payı gözetilerek sorumlu tutulacağı miktarın (gelirin ilk peşin sermaye değeri x işverenin kusur oranı), üçüncü kişinin 4. fıkraya göre sorumlu olacağı tutar (gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı x üçüncü kişinin kusur oranı) ile toplamı kadar olmalı, kanun koyucunun getirdiği “gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı” sınırlaması karşısında üçüncü kişinin müteselsilen sorumlu tutulacağı miktarın ise, gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı ile işveren de dahil olmak üzere tüm davalıların kusurları toplamının çarpımı sonucu elde edilecek tutar kadar olması gerekmektedir. Bu yaklaşım ve uygulama, işvereni, iç ilişkide üçüncü kişiye rücu edemeyeceği miktarı Kuruma ödemek zorunda bırakmadığından da hakkaniyete uygundur.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve ilkeler ışığında, somut olay değerlendirildiğinde: mahkemece 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi 1. ve 4. fıkralarına göre hesaplama yapılmaksızın davalıların toplam % 85 kusur oranı esas alınarak, kararı temyiz eden davalı ...Ş. ve kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden fazlaya hükmedildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılması gereken;
Gelirin ilk peşin sermaye değerinin davalı işverenin sorumluluğuna düşen kısmının hesaplanmasında,işverenin kusur oranının %75, üçüncü kişi diğer davalı ...’in kusur oranının % 10 olarak tespit edildiği gözetildiğinde, işverenin kendi kusur oranına üçüncü kişinin kusurunun yarısının ilave edilmek suretiyle yani % 80 oranı üzerinden yapılacak hesaplamayla, bulunacak miktar üzerinden,
Cenaze gideri yönünden ise, davalı işverenin sorumluluğu, bu masrafların tamamının üzerinden üçüncü kişi ile birlikte toplam kusur oranları olan %90’ından yapılacak hesaplamayla bulunacak miktar üzerinden, sorumluluklarının belirlenerek hüküm kurulması gerekmektedir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, kararı temyiz etmeyen ... açısından davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmek suretiyle, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç :Hüküm fıkrasının tamamen silinerek,
1-)Davanın kabulü ile, 53.953,92 TL ilk peşin değerli gelirin (......’lik kısmından sorumlu olmak üzere) 29/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
278,80TL cenaze yardımının 05/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Kuruma verilmesine,
2-)Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.704,63 TL harcın, (....3.668 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan toplam 649,10 TL masrafın (.....’nin 642,60TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı Kurum kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden dosyanın karara çıktığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan 6.265,59 TL. ücreti vekaletin, ( .....’nin 6.218,03 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Reddedilen kısım üzerinden, .......kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden dosyanın karara çıktığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan 432,40 TL. ücreti vekaletin, davacı Kurumdan alınarak, davalı ...Ş,’ye verilmesine,
6-)HMK m.333/1 gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine, yazılmasına ve kararın bu biçimiyle DÜZELTEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...Ş."ye iadesine, 19.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....