13. Ceza Dairesi 2014/20067 E. , 2016/2334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hırsızlık suçundan kurulan hükümde; katılanın olay günü saat 16:00 sıralarında ayrıldığını, 20:00 sıralarında döndüğünde evinde hırsızlık olduğunu anladığını bildirdiği, sanık ..."ün kolluk aşamasında alınan savunmasında, saat 14:00"ten sonra suça konu eylemi gerçekleştirdiklerini beyan ettiği, diğer sanıklar ... ve ..."ın ise suçlamayı kabul etmediklerinin anlaşılması karşısında; şüpheli durum sanık lehine değerlendirilerek eylemin gündüz vaktine rastlayan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesindeki artırım hükümlerinin uygulanması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. ve 143. maddelerinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına ve sonuç cezanın TCK"nın 142/1-b maddesi gereğince 2 yıl 6 ay olarak tespitine infazın bu miktar ceza üzerinden uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle ayrı evrak düzenlenen suça sürüklenen çocuk ..."ın, tanık olarak alınan 29.05.2012 tarihli ifadesinde suçlamayı kabul etmediği, Uyap ekranı üzerinde yapılan incelemede ... Çocuk Mahkemesince 2012/270-321 Esas-karar numaralı dosyasında hakkında beraat kararı verildiği, yine hazırlık aşamasında sanık ..."ün müdafii olan avukat ..."in, aynı mahkemenin 2012/290 Esas sayılı doyasında alınan ifadesinin, iş bu dosyaya örnek mahiyetinde konulduğunun anlaşılması karşısında; bozma isteyen tebliğnamedeki görüşlere iştirak edilmemiştir.
Sanıkların tüm aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmediği, dosyada suçun sanıklar tarafından işlendiğine dair, diğer sanık ..."ın sonradan değiştirdiği atfı cürüm mahiyetindeki beyanından başka; hükümlülüklerine yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Hırsızlık suçundan kurulan hükümde; katılanın olay günü saat 16:00 sıralarında ayrıldığını, 20:00 sıralarında döndüğünde evinde hırsızlık olduğunu anladığını bildirdiği, sanık ..."ün kolluk aşamasında alınan savunmasında, saat 14:00"ten sonra suça konu eylemi gerçekleştirdiklerini beyan ettiği, diğer sanıklar ...ve ..."ın ise suçlamayı kabul etmediklerinin anlaşılması karşısında; şüpheli durum sanık lehine değerlendirilerek eylemin gündüz vaktine rastlayan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesindeki artırım hükümlerinin uygulanması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.