11. Hukuk Dairesi 2016/3694 E. , 2016/4238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/04/2015 tarih ve 2013/340-2015/275 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin eski eşi tarafından ... İli ... Köyü’nde bulunan tarla vasıflı taşınmazın dava dışı ..."nin davalı bankaya olan açılmış ve açılacak bilcümle borçları için ipotek verildiğini, daha sonra müvekkili tarafından bu tarlanın ipotekli olarak satın alındığını, müvekkilinin ...."ye verilecek yeni teminat mektubu için ipoteğin kullanımının bir yıl daha sürmesine muvafakat ettiğini ve bir yıllık süre dolduktan sonra ipoteğin kaldırılmasını için davalı bankaya ihtar gönderdiğini, dava dışı asıl borçlu tarafından davalı bankaya olan borçların ödendiğini ve müvekkilinin ipoteği dışındaki tüm teminatların çözülüp şirkete iade edildiğini, ancak muvazaalı şekilde davalı banka tarafından borcun bir kısmının diğer davalıya temlik edildiğini, bunun üzerine diğer davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, aslında borcun tamamının asıl borçlu tarafından kapatıldığını ve müvekkilinin mesuliyetinin de kesin bir şekilde son bulduğunu, muvazaalı işlemler ile müvekkilinin mülkünün elinden alınmaya çalışıldığını, kaldı ki müvekkilinin davalılar arasındaki temliknameye de temliknameye sebep olan borç ilişkisinin de tarafı olmadığını, ileri sürerek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin her iki davalı açısından da kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili; müvekkili ile dava dışı asıl borçlu arasındaki genel kredi sözleşmesi ve teminat mektuplarının dava konusu taşınmaz ile teminat altına alındığını, taşınmazın davacıya devrinden önce kaynaklanan borçların bir kısmının ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, borcun diğer davalı tarafından ödenerek alacağın ve ipoteğin temlik edildiğini, muvazaa iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili; davacının taşınmazı devir alırken her türlü doğmuş ve doğacak alacaklarla birlikte devraldığını, müvekkilinin iyi niyetli olarak alacağı ve ipoteği temlik ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava konusu taşınmazı ipotekle birlikte satın aldığı, davalı bankanın alacağını diğer davalıya temlik etmesi üzerine ipotek alacağının da diğer davalıya temlik edildiği, davalı banka ile dava dışı borçlu arasındaki kredi sözleşmelerinin ve borçlu lehine verilen teminat mektuplarının taşınmazın davacıya devrinden önce düzenlendiği ve ipoteğin kapsamında olduğu, MK"nın 884. maddesinde hüküm altına alınan ve ipoteğin kaldırılmasını gerektiren şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve muvazaa iddiasının yasal delillerle kanıtlanamamış olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.