23. Hukuk Dairesi 2018/2302 E. , 2020/3835 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde S.S. ... Konut Kooperatifi vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkillerinin kooperatifin amacının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması üzerine 15.01.2008 tarihli istifa dilekçesi ile üyelikten istifa ettiklerini, kooperatifin villaları yaptığı arsaların Hazine adına ormandan terkin edilen yerler olduğundan özel mülkiyete konu olamayacağının öğrenildiğini, müvekkillerinin haklı nedenle kooperatif üyeliğinden istifa ettiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri için ayrı ayrı kooperatife yapmış oldukları ödemelerin 8.000,00 TL"sinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların halen ödenmeyen aidat borçları olduğunu, bu nedenle çıkma paylarını isteyemeyeceklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 12.06.2014 tarihli 2014/545 Esas, 2014/4556 Karar sayılı ilamı ile, kooperatif üyelerinin ayrılmaları halinde yıl sonu bilançosuna göre paylarına düşen miktarı alabileceklerinden davacıların çıkma payı hesaplamasının yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada davalı kooperatife ait tüm bilanço ve üye ödeme kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre 31.12.2007 yılı mali bilançosuna göre asıl davada davacının çıkma payının 41.555,00 TL, birleşen davada davacının çıkma payının 41.168,00 TL olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davalarda davacıların talepleri ile bağlı kalınarak davaların kabulüne, davacı ... için 8.000,00 TL, davacı ... için 8.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, çıkma payı alacağına ilişkindir.
Mahkemece, Dairemiz 12.06.2014 tarihli bozma ilamına uyulduğu halde gereği yapılmamıştır. Davacı ve birleşen dosya davacısı 2008 yılı Ocak ayında davalı kooperatiften istifa ettiklerine göre bu yıl bilançosu en erken 2009 yılı genel kurulunda görüşülür. Davacının ve birleşen dosya davacısının çıkma payı alacağı bu genel kuruldan 1 ay sonra muaaccel hale gelir. Bu nedenle davalı kooperatifin 2008 yılının bilançosunun görüşüldüğü 2009 yılı genel kurul tutanağı getirtilerek ve alacağın bu tarihten 1 ay sonra muaccel hale geleceği göz önüne alınarak hesaplama yapılması, bu genel kurulda bilanço görüşülmemiş olsa dahi bu husus davacılar aleyhine değerlendirilemeyeceğinden genel kurulun yapılması gereken en son tarih olan 30.06.2009 tarihinden 1 ay sonraki tarihin muacceliyet tarihi kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken 31.12.2007 tarihli mali tablolar esas alınarak yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozmanın gereği yapılmadan usul ve yasaya aykırı şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.