Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın katılana yönelik “sen görürsün, senin a..koyacağım, kim olursunda beni şikayet ediyorsun” şeklindeki sözlerinin bir bütün halinde TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde belirtilen tehdit suçunu oluşturduğu ve hakaret suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçe ile ayrı ayrı sair tehdit ve hakaret suçlarından hüküm kurulması, Kabule göre de; Hakaret suçunun aleni ortamda işlendiğinin anlaşılması karşısında, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı ve sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.