11. Hukuk Dairesi 2015/9064 E. , 2016/4231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27/01/2015 tarih ve 2014/475-2015/43 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ..."nde vadesiz hesabının bulunduğunu, müvekkilinin 31/05/2008 Cumartesi günü davalının bankamatik makinesinden para çekmek isterken kartının bankamatik tarafından alıkonulduğunu, bunun üzerine durumun banka görevlilerine bildirildiğini, görevlilerin herhangi bir sorun olmayacağını, kartın otomatik olarak iptal edildiğini ve yeni kart alması gerektiğini bildirdiğini, müvekkilinin 02/06/2008 tarihinde davalı banka şubesine gittiğinde yaklaşık 28.000,00 TL"nin hesabından başka hesaplara aktarıldığını gördüğünü, bu olay sonrasında banka şubesince gecikmeli olarak hesaplara bloke konulduğunu, bankaların güvenli kurumlar olduğunu, müşterilerini ATM ve banka kartları hakkında bilgilendirmesi gerektiğini, ATM ve banka kartları ile ilgili olarak özen borcunun daha ağır olduğunu, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL"nin davalı Banka"dan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama esnasında talebini 27.800,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; zararın oluşumunda bankanın bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının kendisine düşen ve her ehil insanın yapması gereken ilgili bankaya ait müşteri hizmetleri numarasını arayarak kartını bloke ettirmemesi nedeniyle kusurlu olduğu, ancak davacı hesabından 31/05/2008 tarihi ile blokenin konulduğu 02/06/2008 tarihleri arasında çekilen meblağın yüksek olması, işlem sıklığı, işlem yapılan yerlerin ... ve ... gibi iki farklı il olması karşısında davalı bankanın müşterilerini uyarması gerektiği, bu durumda davalı bankanın da özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, taraflarının kusurlarının eşit ağırlıkta ve %50 olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren 12.900,00 TL"nin ıslah tarihi olan 14/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 712.13 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 208,30 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.