10. Hukuk Dairesi 2016/8195 E. , 2017/5195 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, 17.06.2010 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 34’üncü ve devamı maddelerine göre çalışamayacak durumda malûl olma nedeniyle, babası üzerinden aylık bağlanmasını istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
06.06.2010 tarihinde 4/1-a’dan maluliyet aylığı alırken vefat eden muris baba üzerinden 17.06.2010 günlü başvuruyla ölüm aylığı bağlanmasını isteyen 20.02.1991 doğumlu 19 yaşındaki davacının bu başvurusu, konulan “epilepsi ve orta derecede mental retardasyon” hastalığı ile %60 çalışma gücü kaybına maruz kalmadığı gerekçesiyle reddi üzerine eldeki dava açılmıştır.
Öte yandan Yüksek Sağlık Kurulu’ndan alınan 03.07.2013 günlü kararla çalışma gücünün %60’ını kaybetmediği ve malul sayılamayacağına karar verilirken; itiraz üzerine alınan 25.02.2015 günlü Adli Tıp Kurumu raporuyla çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiğine ve maluliyet başlangıcının ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 08.02.2013 günlü rapor tarihi olduğuna karar verilmiştir.
Davacı, 17.06.2010 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 34’üncü ve devamı maddelerine göre çalışamayacak durumda malûl olma nedeniyle, babası üzerinden aylık bağlanmasını istemiş; Mahkemece, 25.02.2015 günlü Adli Tıp Kurumu raporu dikkate alınarak 01.03.2013 tarihinden itibaren aylık bağlanmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
5510 sayılı Yasanın “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılmasını” düzenleyen 34.maddesi “ Ölen sigortalının 33’üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Dul eşine % 50"si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75"i,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine % 25"i,
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50"si,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25"i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25"i oranında aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır.
Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.” Hükmünü içermektedir.
Anılan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, 18 yaşını ikmal etmiş davacı erkek çocuğuna, muris baba üzerinden ölüm aylığı bağlanabilmesi için, kurum sağlık kurulu kararıyla çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirerek malûl olması gerekmektedir.
Malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol ise, 506 sayılı Yasanın 109. (5510 sayılı Yasa 95.) maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak itiraz halinde, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden alınan rapora göre Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla bu çelişki giderilip varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Şu halde yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp Kururmu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz istemi kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.